You can find Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları books, Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları quotes and quotes, Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları authors, Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları reviews and reviews on 1000Kitap.
Asıl kötü olan, dostsuz kalmak değil, dost sandığın, güvendiğin kişilerin, seni en dar yerde yapayalnız bırakmalarıdır. Öyle zamanlarda yıkılmamak için yalnızlığa da insan alışmalıdır.
Ali'm.
Bugün 29 Ekim. Bisürü bayramımız içinde gerçek bayram olan
bayram bugündür. Ama halkımıza bu bayramın değeri anlatılamıyor, coşkusu verilemiyor.
1915 Osmanlı devrinde doğan ve Cumhuriyet dönemi yaşamış sair ve yazardır. Eserlerinde toplumcu gerçeklikleri anlatarak ışık tutmuştur. Tüm eserleri okunmaya
değerdir.
Bu tarz mektuplaşmalar beni çok motive ediyor. Geçen senelerde Fields'in matematik eğitimi alanında Ali Nesin'e ödül verdiğini düşündükçe hele içim kıpır kıpır oluyor. Babanın da oğlun da ne denli çok çalıştığını gormek sonra, bazı bazı özelliklerini kendimle özleştirmek... En son Vincent'ın ağabeyi Theo'ya mektuplarını okurken bu kadar heyecanlanmıştım doğrusu. Kitapta beni rahatsız eden tek unsur çok fazla para hesabını mektup üzerinden konuşmaları oldu. Oralar birazcık kırpılabilirmiş gibi geldi. O kısımları geçerek okumanızı mutlaka öneriyorum. "Galiba bende de sendeki hastalık başlayacak. Yazarak çalışmaya alıştım." Sf. 30, Ali (Aynı hastalıktan bende de var :') "Çehov'un 3. kitabını okuyorum. Büyük yazar ama babam daha büyük, adım gibi eminim buna." sf. 93, Ali "Ali, Bulgar elçiliğinde zorluk çıkartırlarsa, babanın kitaplarının Bulgarca çevrilip 5 kitabının Bulgaristan'da basıldığını söyle, etkisini gösterir." sf. 116, Aziz "Ders çalışmak koşu gibidir, ikisinde de deparla finish önemlidir; arası nasıl olsa olur." sf. 188, Aziz "Biliyorsun, ben birçok yarışmalarda 1. olamamışımdır. Ne önemi var? En üstün olduğumu ben biliyorum ya!" sf.175, Aziz "... Kafanın içine önem vermeyenlerin, dışına önem verdiklerini uzun uzun yazdım..." sf. 218
“Sevgili oğlum, biliyorsun, ben bir yoksul aile çocuğuydum.
Bu yüzden istediğim, sevdiğim bir işin adamı olamadım.
Ben bir bilgin olmak isterdim. Matematikte ve fizikte ve
bütün doğabilimlerde olağanüstü bir yeteneğim vardı.
Ama ne yapayım ki, parasız okuyabilmek uğruna asker oldum.
Üstelik iyi bir asker oldum. Askerlikten de çok şeyler öğrendim.
Sonunda yazar oldum, isteyerek yazar oldum.
Ama doğrusu, başka bişey olamadığım için yazar olmak zorunda kaldım.
Sonuç kötü olmadı. Ama hâlâ aklım fikrim bilimde…
İşte bu yüzden senin bir bilimci olmanı coşkuyla karşılıyorum.
Bir baba bencilliğidir bu: Babalar, kendi olmak isteyip de olamadıklarını,
oğulları olsun isterler. Üstelik, ben senin bilimci olman için de
hiçbir çaba göstermedim. Sen kendiliğinden bu yolu seçtin, ne iyi!”