Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Babailer İsyanı

Ahmet Yaşar Ocak

Babailer İsyanı Gönderileri

Babailer İsyanı kitaplarını, Babailer İsyanı sözleri ve alıntılarını, Babailer İsyanı yazarlarını, Babailer İsyanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu isyan esas itibariyle Selçuklu yönetimi ile bir çok problemi olan konar-göçer, yahut yarı göçebe Türkmenler'in giriştiği, onların sahneye koyduğu bir ayaklanmadır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Babailer'in ilk baştaki bu başarılarını etkileyen bir başka faktör de hiç şüphesiz, Baba İlyas'ın feodalizme karşı bir içtimai düzen sağlayacağı iddiasıdır. O, Türkmenler'e kendi göçebelik zihniyetine çok iyi uyan bir çeşit müşterek mülkiyet sistemi vaadediyordu. Zaferden sonra ele geçecek ganimetieri eşit paylarla bölüştüreceği haberini bilhassa yaymaya dikkat ve özen göstermişti.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Türkmenler'in başı olan Baba, karizmatik ve ilahi bir misyon ile Selçuklu yönetimine karşı bir isyan hareketine giriş­miştir ve bu hareket bizzat kendisi ve yakın bir adamı tarafından fiilen yü­rürlüğe konulmuştur.
Şamanlar din adamı sıfatıyla dini merasimleri yönetiyorlar, sihirbaz-hekim sıfatıyla da hastaları tedavi ediyorlardı. Bu sebepledir ki sihirbazlık Türkmen babalarının hayatında vazgeçilmez bir mevki işgal etmekteydi. Bu onların temsil ettikleri mistik şahsiyetin ayrılmaz bir parçasıydı. Bu sebeple, İslamiyet sihiri yasaklamasına rağmen Türkmenler ondan vazgeçmemişlerdi.
İslam X. yüzyılda Türkler arasına girmeye başladığı zaman, çoğunlukla konar-göçer bir toplumsal hayat tarzına dayalı ve bütün bu sayılan dinlerin bakiyelerini bağrında saklayan şifahi bir kültür geleneğiyle uzlaşmak zorunda kaldı. Eski kam-ozanlar, yeni derviş ve şeyhler oldular. Onlar bu uzlaşmayı, Türkmenler'i hiç sarsmadan sağladılar.
İşte bu senkretik fikirler ve tasavvuf telakkileriyle yüklü Baba, Dede veya Ata unvanlı Yesevi dervişleri, islami inançları sathi ve basit bir bi­çimde yorumluyarak müritlerine sunuyorlardı. Bu sebepledir ki Yeseviliği, sanıldığı gibi Sünni eğilimli bir tarikat kabul etmek mümkün değildir.
Reklam
Kurulduğu günden zamanımıza kadar Orta Asya'da önemli roller üstlenen Yesevlliğin, Anadolu'da aynı konumu kazandığını söylememiz pek mümkün değildir. XII. yüzyılın ortalarından itibaren Türkmen muhitlerine uygun, karmaşık sufiyane doktrinlere sahip olmayan basit ve pratik yapısı, sadeliği ve Türkler'e uygun gelen cezbeci karakteri sayesinde çabucak yayıldı.
Burada bugüne kadar bu heterodoks dervişlerin çoğunun sahip bulunduğu, gözden kaçan ve üzerinde pek durulmayan bir özelliği vurgulamak gerekiyor. Bu özellik bilhassa Baballer isyanının organizasyonunu, yayılışını ve kapsamını anlamak bakımından bizim için son derece önem arzetmektedir, ki o da bu şeyhlerin, tıpkı Orta Asya'da bazı şamanlar gibi, aynı zamanda kabile şefleri olmalarıdır. Yani bunlar, mensubu bulundukları kabilenin hem şefi , hem de dini reisileri idiler.
Nitekim bugün artık Horasan Erenleri teriminin, IX. yüzyıldan itibaren Horasan'da meydana çıkan Melametilik dediğimiz büyük bir tasavvuf anlayışının etkilediği muhtelif heterodoks tarikatiare mensup ve Asya'nın değişik mıntakalarından gelen dervişleri ifade ettiğini çok daha iyi biliyoruz.
Bu konar-göçer Türk zümreleri Maveraünnehir'den bu yana, bu sert geleneksel yapı yüzünden, onları gerek yerleşik hayata geçirmeye, gerekse bir zaptu rapt altına alımağa çalışan bütün merkezi yönetimlere ve kendilerine hor bakan yerleşik kesimlere karşı kolay kolay uzlaşmaz bir psikoloji içinde yaşamayı sürdürüyorlardı.
118 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.