Allah'ın şeriatı rüzgârın yönünü değiştirebilen bir topluluğa inmişti... Onlar ki Allah'ın boyasını dünya boyasına tercih ediyorlardı. Tüm dünyayı Allah'ın boyasıyla boyamak için çalışıyorlardı... Müslüman esen rüzgârın önünde sürüklenen bir tüy değildir. Aksine o azgın dalgaların önünde durur. Onun hayattaki hedefi o azgın dalgaların yönünü değiştirmek, imanı ve itikadını destekleyecek hale getirmektir... İşte sıratı müstakim budur!
"Dünya daralsa bile tereddüt etme, çünkü senin Rabbinin kitabı en güzel rehber"
Bu yaşayan bir kitaptır. İnsanda çarpan hayatın atışlarına dokunur. Vicdanları harekete geçirir,sırları açar, yaralı gönüllere deva olur. Tek şart onu dost edinmek.
Onu dost edinirsen görürsün ki sana bulunduğun şartlara uygun olarak hitap eder. Güzel ve müşfik bir şekilde davranır. Seni uğrunda çabaladığın hedeflere ulaştırır, yüreğinden endişeleri,omuzlarından ağırlıkları giderir. Bak içinde olduğumuz şu durumda bizi nasıl teselli ediyor, nasıl derdimizin devasini önümüze koyuyor ve kederlerimizi,üzüntülerimizi yok ediyor.
Yazdığı "Tefhimu'l Kur'an" tefsiriyle nesillerle Kur'an arasında bir bağ oluşturdu. Böylece içlerindeki devrim ruhunu ateşledi.
Muhammed İkbal'in de dediği gibi:
"Kur'an kalplere girince değişir insan
İnsan ki, o değişirse değişir cihan."