Bir Uzunyayla Nostaljisi

Babam Rüzgar ve Yıldızlar

Muharrem Baykan

Babam Rüzgar ve Yıldızlar Gönderileri

Babam Rüzgar ve Yıldızlar kitaplarını, Babam Rüzgar ve Yıldızlar sözleri ve alıntılarını, Babam Rüzgar ve Yıldızlar yazarlarını, Babam Rüzgar ve Yıldızlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir Uzunyayla Nostaljisi
Muharrem Baykan'ın güzel gönlüyle yazdığı çok güzel bir kitap... Çocukluğunu, gençliğini, Uzunyayla bozkırında geçen zor ama bir o kadar da mutlu günlerini, Kayseri'de geçen gençlik yıllarını, babasına olan özlemini, atına duyduğu sevgiyi, kuru ayazda içleri ısıtan zexesleri, Çerkes düğünlerini, kültürüne duyduğu saygıyı sevgiyi ve hayatında iz bırakan birçok şeyi son derece yalın ve içten bir dille anlatmış yazar. Bilen bilir, zordur Çerkes Töresi'nin dövdüğü bir gönlü böylesine açmak; özleminden sevgisinden, üzüntüsünden bahsetmek. Bir arkadaşım, benim adıma kendisine imzalatıp hediye etmişti bana bu kitabı. Umarım bir gün kendisiyle de oturur, uzun uzun konuşuruz bozkırı ve atları...
Babam Rüzgar ve Yıldızlar
Babam Rüzgar ve YıldızlarMuharrem Baykan · Kayseri Kafkas Derneği Yayınları · 20232 okunma
Çakır Dikenleri
Rüzgarın ara ara taşıdığı mızıka seslerine dikkat kesilirken kaybolan tüm ağıtlar çınlar kulaklarında. Anladığını sanırsın anlamazsın. Nice çakırdikenleri bitti üstümüzde, hala anlamış değiliz sürülüşümüzü bozkırlar diyarına! Üstüne titreyerek yetiştirdiğimiz navruzlar belki de tek umudumuz, çakırdikenlerine inatla.
Sayfa 110 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çakır Dikenleri
Bir zifiri karanlıkta düştüysen yollara at sırtında; güvenebileceğin tek şey, sadece sivri kulak uçlarını seçebildiğin atın olmalı. Gerisi hikaye. Keza o karanlıkta seni de kendini de tehlikeye atmadan tek bir taşa dahi takılmadan ilerleyişine kafa yormalısın biraz. Elinde olmadan belleğin açılır, sırtında gittiğini sandığın kardeşten öte varlıkla bütünleşir, o ne görüyorsa onu görür, o ne duyuyorsa onu duyar, o ne kokluyorsa sen de alırsın onun kokusunu, nedenini bilmeden.
Sayfa 110 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
Biraz da Okul Yılları
Sonunda "Vatandaş Türkçe konuş!" dayatmasının son tokatlarını ve cetvelini tırnaklarımıza yemiş bir nesil olarak kullandığımız yarım yamalak Çerkesçe'nin tozunu attıranları, İstanbul Türkçesi konuşabilme sevdasına kurban verdiğimiz yıllardı aynı zamanda...
Sayfa 85 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
İĞDE ÇİÇEKLERİ
İğde ağacı yıllar boyu tüm dikenlerine inat gümüş suyuna bulanmış narin yaprakları arasından fışkıran minik, sarı bir çanı andıran çiçeklerini, bir coşkun ırmak misali saldığında bağrına; çağıran yollara inat koymazdı gölgesinden dışarıya seni.
Sayfa 75 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
Ama ne mümkün!
Yollarda buluşurduk biz onunla; evde ocakta değil yollarda. Ben onunla en çok yola çıkmayı severdim, nereye gideceğimizi bilmeden. Çalışmak, atların hamlığını almak bahaneydi. Tarlaları, ekinleri dolaşmak değildi maksat, kendimizi bulmaktı, sadece kendimiz olmaktı.
Sayfa 45 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ama ne mümkün!
Yola çıkmayı onunla öğrendim ben, her zaman yola çıkılmalıydı, çünkü yola çıkmak bir isyandı daracık Uzunyayla’da! Bir şeyleri farklılaştırmak için, yaşamda bir fark yaratmak için atılan adımdı yola çıkmak. Başta kendini, sonrasında dünyayı değiştirme iddiası aşılardı yollar.
Sayfa 45 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
Zamantı Çayırları
Kuru bir sonbaharda yuvarlanan yeniden diriliş* yumakları misali; tohumlarını hangi diyarlara savurduğunu kendisinin dahi bilmediği, köklerinden mahrum, verimli bir toprak parçasına tutunabilme sevdasına umutla kurban verilmiş hayatlar. *Sahra çalısı
Sayfa 40 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
YILKI
Uzunyayla bozkırı alabildiğince uzar gider. Uzay boşluğu gibidir, göz alabildiğince görürsün, hiçbir şey saklamaz senden. Uydudan bakarsanız beyaz bir leke görürsünüz. Anavatandan* sürüldüğümüzde Anadolu’nun bağrına tanrının gözlerinden damlamış bir damla gözyaşı gibidir o beyaz leke. *Kafkasya’dan.
Sayfa 19 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu
Bir çeşme başında, bir ahlat ağacının altında, bir çoban döşeğinde sabahlamak, uzun bir yoldan sonra terlemiş bir atın sırtından inip boynunu okşamak istiyorum sadece. Çok mu?
Sayfa 11 - Kayseri Kafkas Derneği YayınlarıKitabı okudu