“Ya geri dönersin ya da ileriye gidersin; fakat öylece yerinde oturamazsın, ormanda bile. Sana maymun adamın bir görevi olduğunu söylemiştim: ilerlemek, medeniyete doğru ilerlemek.
“Ya geri dönersin ya da ileriye gidersin; fakat öylece yerinde oturamazsın, ormanda bile. Sana maymun adamın bir görevi olduğunu söylemiştim: ilerlemek, medeniyete doğru ilerlemek.
Gerçek hayatın dışında gözlerimin derinliğinde özgürce yaşadığım olayları farkettiğimde şok oldum. O kadar özgürdüm ki uyuduğumda bile içimde ortaya çıkan bu olaylar bütün canlılığıyla devam ediyordu; fakat onların kontrolünü tamamen kaybettim. Dış dünyada yaptığım hareketler aynadaki ya da sudaki görüntüler gibi yansıyordu. Bu dünyada bir bedenim daha vardı; yüzlerce mili bir saatte şimşek hızıyla geçebilen fakat bir aslandan ümitsizce kaçmaya çalışırken yere saplanıp kalan gölgeden bir beden. O anda bunların bir rüya olduğunu kabul etmek çok zordu; çünkü elimde tuttuğum çakmaktaşından yapılma balta kadar gerçekti. Bu benim başıma geldi. Dış dünya nasıl korkutucu ve anlaşılmaz ise iç dünya da öyleydi.