Sufiler nefsin şehvet arzusunu sadece cinselliğe yönelme şeklinde değil, güzel kadınlar, binalar saraylar, bahçeler, yemekler, yüksek mevkiler gibi hazzı çağrıştıran her şey için kullanmışlardır.(Küçük, 2014:678)
Günümüzde aşırı cinsel uyarıma maruz kalma nedeniyle erkek ve kız çocuklarda ergenlik yaşının gittikçe düştüğü belirtilmektedir (Canan, 2015a:38-39). Alanyazında bu gerçek sıklıkla hormonlu yiyeceklere bağlanarak adeta üstü örtülmeye çalışılır.
Bağımlılık sürecini tetikleyen ve yeni bağımlılık türlerinin ortaya çıkmasına neden olan popüler kültür, tüketim toplumu, teknoloj gelişmeler ve daha birçok faktör, aslında insanoğlunun uygarlaşma adına ortaya koyduğu gelişmelerdir. Freud (1999:35), uygarlaşman bir bedelinin olduğunu ileri sürmektedir. * Ona göre insan beklentileri karşılanmadığı ve içgüdülerini yadsımak zorunda kaldığı için mutsuzdur * Doğal olarak mutsuzluğundan kurtulmak için birtakım yöntemler geliştirir. Uygarlığın hoşnutsuzluğundan kaçmanın dört temel yöntemi vardır: Savunma mekanizmaları arasında yer alan ve doyurulmamış istekleri ifade etmek için kullanılan fantezi kurmak, sevgi, bilim ve sanat çalışmalarıyla örneklendirilebilecek libido kaydırmaları ve keyif verici maddeler. Freud'e göre bu haliyle insanlık uygarlıktan vazgeçemeyeceği için sonuç, kaçınılmaz olarak huzursuzluktur.
Fromm, insanların birbirilerini sevmeyi öğrenemedikleri için birbirilerine yabancı kaldıklarını ileri sürmektedir. İnsanın en derin, varoluşsal ihtiyaçlarından birisi, ayrılığın üstesinden gelme ve yalnızlıktan kurtulma ihtiyacıdır. Başkalarıyla ilişki kurma ihtiyacımız o kadar önemlidir ki, bu ihtiyaç cinsel tutku ve yaşama arzusundan daha güçlü bir hale gelebilmektedir. Ona göre bazı kültürlerde ayrılık acısını dindirmek için alkol, madde kullanımı ve hatta cinsel sapmalar tercih edilebilmektedir. Ne var ki bu tedbirler, insanın yalnızlığını artırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. İnsanın başkalarıyla ilişki kurma ihtiyacı; bir insan, Tanrı, topluluk ya da kurum vasıtasıyla giderilebilir. Bunu yaparak kendi bireysel varlığındaki ayrılık açısını, kendisinin dışındaki daha büyük bir şeyle özdeşleşme yoluna giderek o şeyin bir parçası haline gelerek kimliğini inşa edebilecektir.