"Baharda Yine Geliriz" Barış Bıçakçı'nın okuduğum ilk kitabı. 22 öyküden oluşuyor ve aralarda da şehir yaşamı ile ilgili tespitlerin yer aldığı "Şehir Rehberi" adlı bölümler bulunuyor.
Kitaptaki anlatımın sadeliğine ve gözlemin gücüne hayran kalmamak elde değil. Hele kahramanın berberde sıra beklediği bir öykü var ki o detaylar, o incelikler iki üç kelimeyle nasıl bu kadar güzel anlatılır diye şaşırıyorsunuz.
Başlamadan biten bir aşk hikayesi, üst katın astığı çamaşırlardan balkonumuza düşen bir parça, kamyonun kasasında seyahat eden işçiler gibi sıradan bile denemeyecek kadar basit olayları söz oyunlarına girmeden, tertemiz, gösterişsiz bir dille anlatıyor.
Yazdığı bütün "an"ları biz de yaşıyoruz ama sanki Barış'ın kaleminden okuyana kadar orada olduklarının farkında değiliz. Kelimeler gözlerimizden zihnimize doğru giderken o "an"lar da oldukları yerden silkinerek kalkıyor gibiler.
Bazen bir tebessüm oluşturan bazen de göğsümüzün ortasına bir kaya bırakan ama bunların hepsini sakince yapan, yormayan, rahatlatan öyküleriyle ben Barış Bıçakçı'nın kalemini çok sevdim. Ateşim yükseldiğinde annemin başıma ıslak havlu koyması gibi sevdim.
Mutlaka diğer kitaplarını da edinip okuyacağım.