Kötü ve kitap okuyamadan geçen bir haftada güçlükle bitirildiği için mi bana kötü geldi, yoksa kitap mı kötüydü gerçekten ayırt edemiyorum. Okuyacak olanların güzel günlerde, keyif alarak okumasını ve kitabın bende bıraktığından daha güzel hisler bırakmasını temenni ederim. İyi okumalar…
Bütün unutanların yerine oturup mesai yapmış bir şair Ahmet Telli. O dünyanın kötülüğüne şiiriyle karşı koyan, bizden biri. Şiirleri özgün, içten, doğal. Yalnızlığı, acıyı sevdayı, insanı harf harf işleyen bir şair. Bu kitabıyla şiire doyduğunuz gibi , insan olan yanlarınızı hatırlayacaksınız. Dokunaklı ,sert, bir okadar da okunası kelimer. Şimdiden keyifli okumalar...
Bakışın senin: kavakların rüzgârla kıpırdanışı
Bir kamaşmayla ürperişi zeytin ağaçlarının
Tam orada dur şimdi, gözbebeklerinin hayret
Nidâsıyla harelenmesine tanık olsun zaman
Zaman kelimeler gibi sekiyor bakışında senin
Daha bu sözlerin üzerine ne diyeyim ki ben
Ahmet Telli’nin birkaç kitabı okudum henüz, ama şunu fark ediyorum diğer şairlerden kendi ait duyguları, düşüncelerini hiç sorgulamadan yazan bir şair bu gerek aşk olsun, gerek yaşamsal koşullar olsun, bazen de siyaset olsun içinden ne geçiyorsa yazarken ne hissediyorsa aktarmış olduğunu görüyorum..
Onun için bu şairin yeri bende ayrı güzel oldu diyebilirim.. Kitaplarında özgürlük var..
Tavsiye ediyorum, şimdiden iyi okumalar.
Ahmet Telli'den okuduğum ilk kitap, şairle bu kitapla tanıştım. Bana pek hitap etmeyen bir şair lakin ileride diğer kitaplarına da göz atıp öyle değerlendirebilirim diye düşünüyorum.
Öylesine zarif düşünceli ki o kadar sıcak ki okurken bu hissediliyor. Bu kitabımı imzalatmıştım kendisine:"Sevgili Gamze'ye bakışın hep ışıklı olsun diye." bir cümleyle imzalamıştı. Benimde her okuyuşta daha çok ışıklanır oldu bakışlarım. Unutuyordum az kalsın "Hatıraların tozlanmaması umuduyla." demişti. Tozlandırmamak temennisiyle.
Ahmet Telli’nin bitirdiğim ilk kitabı. İmza gününe koşa koşa giderek almıştım bu kitabı. Canım adam çok güzel imzalamıştı; “Şafak’a, bakışın Şafak yıldızı gibi parlasın.”
Eh nasıl kitaplıkta okumayarak eskitebilirdim ki??
Yalın bir dili var. Şiirler devrim, sol ve aşk üzerine. Aşk bile devrimle iç içe geçmiş halde. Dizeleri birbirine bağımlı, duraksayarak okuyunca olmuyor, soluksuz okumanız gerekiyor.
Bana da iyi alışkanlık oldu, şiirleri sesli okumak... Öyle daha mı anlamlı oluyor nedir vazgeçemedim. Sözün kısası bu naif adamın naif dizelerini okumalısınız.
Keyifli okumalar!
“Başlarken yalnızsın, bitirdiğinde daha da yalnız.”
(Hasan Ali Toptaş)
Ahmet Telli’nin birkaç kitabı okudum henüz, ama şunu fark ediyorum diğer şairlerden kendi ait duyguları, düşüncelerini hiç sorgulamadan yazan bir şair bu gerek aşk olsun, gerek yaşamsal koşullar olsun, bazen de siyaset olsun içinden ne geçiyorsa yazarken ne hissediyorsa aktarmış olduğunu görüyorum..
Onun için bu şairin yeri bende ayrı güzel oldu diyebilirim.. Kitaplarında özgürlük var..
Tavsiye ediyorum, şimdiden iyi okumalar.
Bakışın senin: çatılara yuva yapmış kırlangıç hızı
Ağustos denizinin çırpınışı, bahçeye inen çocuk
Bir romanın ilk cümlesi oluyor alnına düşen saç
Ulusal müzeye kabul edilmeyen aykırılıksın sanki
Bakışın senin: kavakların rüzgarla kıpırdanışı
Bir kamaşmayla ürperişi zeytin ağaçlarının
Tam orada dur şimdi, gözbebeklerinin hayret
Nidasıyla harelenmesine tanık olsun zaman
Zaman kelimeler gibi sekiyor bakışında senin..
