Balkondaki Adam kitaplarını, Balkondaki Adam sözleri ve alıntılarını, Balkondaki Adam yazarlarını, Balkondaki Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Stockholm'de sapık bir katil küçük kızların peşindedir. Tüm şehir diken üstündedir. Katili yakalamak için tüm şehir ve polis seferber olmuştur. Artık bir başkomiser olan Martin Beck'in elinde ise sadece iki tanık vardır. Biri buz gibi bir gaspçı, diğeri de üç yaşında bir çocuk.
Baş ağrıtmayan, yormayan, uğraştırmayan, kolay okunan güzel bir polisiyeydi.
Serilerde zamanla dedektifi ve çevresini daha iyi tanıyor olmak belki daha da kolay okunmasına ve anlaşılmasına vesile oluyor kitapların.
Polisiye okurken zihnim yoruluyor sürekli düşünmekten ama nedendir bilinmez Martin Beck okurken hep dinlendiğimi hissederim.
Cinsel sapıklıkların tatmini, hemen hemen uyuşturucu madde alışkanlığıyla aynıdır. Buna çeşitli ülkelerden örnekler verilebilir. Cinsel bakımdan anormal olan bir insan, uzun bir süre teşhircilikle ya da röntgencilikle tatmin olabilmektedir.
Seri olarak yazılmış polisiyenin 3. kitabıydı. Dümdüz polisiye ama bana biraz ruhsuz geldi. Yemeğin yeterince salçalı, baharatlı olmaması gibi. Olaylar İsveç'te geçiyor, soğuk iklim olduğundan belki de. Katil en başından belli, biraz tesadüfen bulunuyor. Gerçi dönemin şartları düşünüldüğünde imkanlar kısıtlı olduğu için normal karşılanabilir. Katil neden böyle cinayetler işliyor, adamın olayı ne çok anlatılmamış. Ben yazarlara bir şans daha verip başka bir kitaplarını daha okuyacağım.
"Bazı anlar ve durumlar vardır ki insan her ne pahasına olursa olsun kaçınmak ister fakat erteleyemez. Polisler herhalde böyle durumlarla sıradan insanlara nazaran daha sık karşılaşır ve hiç şüphesiz, bazı polisler böyle durumlara, diğerlerine göre daha fazla maruz kalır."
Martin Beck'le olayları çözmeye devam ediyoruz. Serinin 3. kitabında Martin Beck başkomiser olmuş ve çalıştığı karakol değişmiştir. Günlerden 2 Haziran 1967'dir. Gelen bir telefon hepsinin canını sıkmıştır. Parkta tecavüze uğramış 9 yaşında bir kız çocuğu cesedi bulunur. Delil ve şahit olmaması olayın çözülmesini zorlaştırır. Tüm şehir çocukları için korkmaya başlar. İlk davayı çözmeye çalışırken 10 gün arayla 2 ceset daha bulunur. Sokaklardaki herkesi sorgulamaya başlarlar. Sapık katili gördüğünü söyleyen iki kişi vardır. Şahitlerden biri gaspçı ve 3 yaşındaki bir çocuktur. Böyle şahitlerle olayın nasıl daha da zor olacağını siz düşünün.
Martik Beck küçük ayrıntıları yine ipucuna dönüştürürken 'ayaklı arşiv ' Melander'in hafızası destek oluyor.
Bazen önemsiz olan şeylerin aslında çok önemli olduğunu hatırlatan güzel bir kitaptı.
Üçüncü kitap bittiyse dördüncü kitaba başlama zamanım gelmiştir.
Stockholm'de parklara musallat olan azılı bir gaspçı, parkta gözüne kestirdiği kişileri darp edip, para eden eşyalarına el koyar.
Uzun süredir yakalanamayan gaspçı hem polis teşkilatınınhemde parktan geçenlerin korkulu rüyası olur.
Ama bu polis teşkilatının daha iyi günleridir. Aynı parkta sapık bir katil küçük bir kız çocuğunu öldürür ve buna hız kesmeden devam eder. Ailelerin kabusu olan bu sapık tüm şehirde bir paniğe sebep olur.
Martin Beck ve ekibi için zaman git gide daralmaktadır.
Her geçen dakika yeni bir kız çocuğunu daha cansız bulmaları demektir...
Martin Berk'in zekası, Melander'in hafızası hayran bırakmaya devam ediyor.
Seride en hızlı okuduğum kitap olabilir. Başta şu ana kadar okuduğum seriden en sevdiğim kitap olabilir, diyordum.
Kitabın sonuna doğru yaşanan tesadüfi olaylar, ilk kitabı hâlâ favorim yapmaya yetti.
Seriye bir hızla başlayıp, devamını getirememiştik. Bir süre sonra da balkondaki adam helak oldu. Bir kış daha göremeyecek derken, kurtardık adamı.
Ama bilseydimçatıya çıkarır, çatıdan kendim atardım adamı.
Birlikte okuduğum güzel arkadaşlarım;
Martin Beck ve ekibi bu defa hepimizin içini burkan bir konuya yer vermiş. Pedofili... Stockholm'da Kimliği belli olmayan bir sapık küçük kız çocuklarını kandırıp kaçırıyor onlara tecavüz edip öldürüyor. Ve bu olaylarında iki görgü tanığı vardır. Biri insanlara acımasızca zarar veren bir gaspçı, bir diğeri ise üç yaşında küçük bir çocuktur.
Tam bir görev adamı olan Martin Beck bütün ip uçlarını titizlikle toplayıp katile ulaşır ama bu düşünüldüğü kadar kolay olmaz.
Polisiye okumaya yeni başlayan herkesin rahatlıkla okuyabileceği serilerden merak edenler bir göz atabilir.