Bir insan, nasıl yapıldığını hatırlamadan nasıl sayfalar dolusu hikaye yazar?
#banabirhikayeanlat kitabının karakteri Deniz yazmış işte. Insanları sevmeyen, onlarla olmayı istemeyen, onlara tahammül edemeyen biri Deniz. Depresif veya utangaç olduğundan değil. Kafasındaki kendine hitap eden seslerle çok daha fazla eğlendiğini düşünüyor sadece.
Belki de o yüzdendir ki gerçek ve hayali karıştırıyor. Bitiremediği hikayeler yazan, alkol ve sigara bağımlısı biri Deniz. Hal böyle olunca da kafası gel gitler yaşıyor. Bir barda gördüğü kadından sonra mı böyle oldu, yoksa zaten o hayalin içinde miydi?
Bir anda kendimizi antik bir zamanda kralların ve kraliçelerin yönettiği kaos ortamında buluyoruz. Bir bebeğin tuhaf doğumuyla başlıyor her şey. Ve sonra ihanete uğradığını öğrenen kraliçenin bu bebeği kendi çocuğu olarak sahiplenmesiyle devam ediyor. İyi niyet göstergesi değil bu, tamamen kandırmaca.
Bebeği kendi çocuğu sanan kral mutluydu, şehir bayram havasına büründü. Bu olayın perde arkasını bilen bir grup askerin lanet fısıltısından başks herkes bir masal olduğunu düşündü. Ama öyle miydi? Belki de kendilerini Tanrı sanan hükümdarlar için bir lanetti bu bebek. Belki de gerçekten de bir masaldı her şey umuda sığınan hak için.
Peki, ya Deniz'in içinde bulunduğu durum?
Yine o bara gidiyor ve barmenle gsrip bir sohbetin ardından barmen ona 'o kadından uzak dur' diyor.
Evet, kafanızı ne güzel karıştırdım ama :D
Hepsi bir hayal de olabilir, kim bilir?
Net bir şey varsa bu kitapta hikaye içinde hikaye olduğudur.
Son derece gizemli bu hikayeyi okuyup Beyin yakmak isteyenlere tavsiye edili
