Bana Nerenin Ağrıdığını Söyle Sana Nedenini Söyleyeyim

Michel Odoul

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ayna etkisi
Ayna etkisi nedir? Kişisel araştırmamda kabul etmesi en zor felsefi kavramlardan biri söz konusudur. Gerçekten de başkalarının kişiliğinde gördüğümüz her şey sadece kendimizin bir yansımasıdır. Birisinde hoşumuza giden bir şey olduğunda, inanmaya ya da ifade etmeye cesaret edemediğimiz genellikle kendimizden bir parça söz konusudur. Şimdiye kadar kabul edilebilir bir ilke. Daha da ileri gidelim. Başkasında katlanılmaz bir şey gördüğümüzde bu aynı zamanda bize de ait, ama bizim kaldıramadığımız bir kutupsallığın söz konusu olduğu anlamına gelir. Bizzat kendimizle yüzleştirdiği için onu görmek, kabul etmek istemeyiz ve başkasında da katlanamayız. Böyle bir durumda, bu konu kabul edilmesi çok daha zor bir hale gelir. Yine de bunun üzerinde samimi bir şekilde düşünelim. Dünyanın en bü­yük lastik adamı olsak bile, vücudumuzun kendi gözümüzle hiç­ bir zaman göremediğimiz tek kısmı hangisidir? Bu, yüzümüz olabilir! Oysa, bu yüz ne ifade ediyor, neye yarıyor? Kimligimizi gösterir ve kimlik denilen belgelerin üstüne yapıştırılan zaten onun fotografıdır. Yüzümüzü görebilmenin tek yolu, ona bir aynada bakmaktır. O zaman aynada yansımamızı, bize yansıttıgı aksi gö­rürüz. Hayatta, bizim aynamız başkasıdır. Orada gördüğümüz ve bize yansıttığı akis, kendimizin, içimizde olup bitenin gerçek aksidir. Eğer karşılaştığımız insanları "seçtiğimiz" olgusunu da eklersek bu daha da önem kazanır. Nasıl bir tokat ama!
Sayfa 64 - Dharma yayınlarıKitabı okudu
Pankreas ile ilgili dengesizlikler, hipoglisemi (düşük kan şekeri) ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) ya da diyabet olmak üzere iki şekilde olabilir. Hayatımızda şeker ne ifade ediyor? Tatlılıktır, nezakettir ve biraz genişletirsek bir sevgi ya da minnet işareti haline gelir. Dünyanın bütün kültürlerinde, uslu olduklarında (kurallara saygı), okulda iyi not aldıklarında (normlara uyma) ya da sadece onları sevindirmek için çocuklara verilen hediyedir, ödüldür. Bu hediye çoğunlukla "anneyle ilgili"dir. Kanda aşırı şeker bulunması, hayatımızda yönetmekte, yaşamakta ya da tat almakta güçlük çektiğimizi gösterir. Diyabet sıklıkla, kişinin çok aşırı ve hatta bazen haksız yere otoriter (aşırı kural ve norm) bir babası olduğu ve annenin koruyucu şefkatinde bir "sığınak" bulduğu anlamına gelir. Besin (anne) o zaman geçici bir çözüm, önemli bir kurtuluş yolu, diyabet ise gitgide artan, ama kesin bir kilo almanın mantıksal sonucu haline gelir.
Sayfa 166 - Dharma yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beyin rahatsızlıkları
Beyin ile ilgili sorunlar, hayatımızdaki olayları düşünce aracılığıyla yönetmekte güçlük çektiğimizin işaretidir. "Bilinçli" bilinç baskındır ve her şeyi yönetmek ya da anlamak ister ama ba­şaramaz. Hayatla ilişkimiz, akıl, rasyonel mantık ve akıl yürütme üzerine kurulmuştur. Beyin gerilimleri ya da hastalıkları, duygusuz ve katı bir şekilde her şeyi kafamızda halletme isteğini ifade eder. Parazit gibi gördüğümüz olası duyguların yarattığı ruh halleriyle, ya bundan korktuğumuz için, ya da bizi tatmin etmedikleri ve bize yararsızmış gibi geldikleri için artık uğraşmak istemeyiz. Çoğu kez hayatın "parasal" ve yönetsel yanıyla anlaşılan ve somutlaştırılan sadece doğrudan ve görünür yarar bizim için önem taşır. Günümüz "menajerleri"nin çok belirgin özelliği olan ve insanın aleyhine, her şeyi yarar bağlamında düşünmek olgusu, ço­ğunlukla beyin hastalıklarıyla kendini gösterir. Basit bir migrenden başlayarak baş dönmelerine, konsantrasyon ve bellek bozukluklarına, sonra da dolaşım sorunlarına kadar varabilir, en sonunda bazen tümörler ya da "karoçl"lerle* son bulurlar.
Sayfa 189 - Dharma yayınlarıKitabı okudu
Omurilik hastalıkları Fikirlerimizi ya da düşüncelerimizi gerçekte ifade etme engelimizi belirtir. Harekete geçme ve hatta tepki verme, yani belli bir bağlamla ilgili hiç düşünmeden harekete geçme güçlüğü­müzü gösterir. Son olarak, yaşamın ve yaşama sevincinin eylemlerimiz ya da tepkilerimiz aracılığıyla kendisini ifade etmesinden vazgeçmediğimizden söz eder. Felçler, omurilik iltihapları, beyin-omurilik zarı iltihapları, harekete geçmemize ya da tepki vermemize, "yapma"mıza ve dolayısıyla, yanılmamı­za, hata yapmamıza engel olur.
Sayfa 191 - Dharma yayınlarıKitabı okudu
Kalp rahatsızlıkları
Hayatımızda daha önemli bir yere sahip olan sevgiyi yaşamamızda ve duygularımızı yönetmekte güçlüklerimiz olduğundan söz eder. Dolaylı yollarla (spor, oyun, sakatlanma) bastırdı­ğımız ya da ifade ettiğimiz hınç,kin ve şiddete çok fazla yer verdiğimiz anlamına da gelebilir. Bu arada, yaşam aşkının,kendimizin, başkalarının, yaptığımız şeyin yeri gitgide azalır. Oysa, kalbin kanı içimize dağıttığını hatırlayalım. Eğer olumsuz duygu durumlarını geliştirirsek, aynı şekilde içimize yayılacaklardır. Enerji bakımından Kalbin ve Chen'in (onun ruhsal temsili) durumunun kişinin teninden, gözlerinin parlaklığından, bakışından anlaşıldığı söylenir. Çarpıntılar, taşikardiler, enfarktüsler ve diğer kalp sorunları, duygusal durumlarımızı yönetmekteki sıkıntımızı ya da tam tersine onların içimizde kendini ifade etmesine, var olmasına imkan tanımadığımızı belirtir. Hayatı ve hayatın içinde olup biteni fazla ciddiye alma, yaptığımız ya da hissettiğimiz şeyden zevk almama, boş zamanların ve dinlenme sürelerinin azlığı Kalp enerjilerini zayıflatır ve kalp gerilimleriyle ortaya çıkabilir.Fakat aşırı zevk ya da tutku da Kalp enerjilerini azaltır ve aynı etkilerle kendini gösterebilir.
Sayfa 184 - Dharma yayınlarıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.