Bana Üç Şey Söyle,son zamanlarda okuduğum en dokunaklı hissettiren kitaplardan biriydi.Soğuk havada içilen,dil yakmayan ama tatlı bir sıcaklığı olan kremalı kahve gibiydi.Okurken bana bütünüyle dokundu.16 yaşındaki iki gencin aştan öte,birbirlerine tutunuşunu çok soft bir şekilde yazıya dökmüş yazar.İki gencin tuhaf ve anlaşılmaz iletişimi,garip huyları,acılarını büyütmeden ifade edişleri,okuduğu kitaplar...Bu kitapla ilgili her şey tam anlamıyla soft ve konforlu hissettirdi.Sadece bazı noktalarda yazarın dili kullanış şeklinden dolayı çevirinin anlaşılması zor gibi hissettiğim anlar oldu fakat bu benim yorgunluğumdan da olabilir.Yine de her şekilde okumaya değerdi.Ethan karakteri son zamanlarda gördüğüm en green flag ve hoş oğlandı.Her şeyiyle sevilmeye değer biriydi ve acıları sırtlayış şekli çok güzeldi.Çorak Ülke'nin ilk bölümünü tamamen ezberlemesi ve şiirden alıntıları Jessie ile paylaşması ve konuşması benim için çok özeldi.Kitapta yazışmalar olacağı için önyargım vardı fakat bence bu kitap tam olarak yazışma kitabı diyip geçilebilecek bi kitap değildi.İyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.Ethan benim için çok özel bi karakter oldu.Aynı şekilde bu hikaye ve şiirin onlara kattıkları da öyle.Sıcacık bi sonbahar kitabıydı.Kesinlike okumaya değer bi çerezdi.Karakterlerin yaşı ya da texting diye okumasam mı diye düşünmemek gerekiyor asla.Önyargısızca okunduğunda oldukça güzel ve keyifliydi benim için.:)
