Barış, Demokrasi, Özgürlük

Abdi İpekçi

About Barış, Demokrasi, Özgürlük

Barış, Demokrasi, Özgürlük subject, statistics, prices and more here.

About

Bütün çağların en büyük yargıcı tarih anadır. Tarih, insanoğlunun serüvenine en üst düzeylerden bakar; saymakla bitmez ayrıntı ya da çelişkinin arasından, öz'deki gerçekliği arar ve ana yargısına varır. Yaşanılan tüm çağlar boyunca olduğu gibi, bugün için de son söz elbet tarih ana'nın... Türkiye'nin bir düşün adamı, bir yazar ve gazetecisi olarak Abdi İpekçi konusunda da; söylenmesi gerekenin en güzelini ve doğrusunu bir gün yine o söyleyecek. Kaldı ki, Abdi İpekçi kesinlikle salt kendisi adına yaşamamıştı. İpekçi, bir tarih döneminin çeşitli olayları arasında belirli bir yer aldı. Tek'in değil, çok'un yüreğinden akıp gidenleri dile getirme savaşına katıldı ve sonunda tarihle bir oldu. Abdi İpekçi'nin bu nedenlerle sayısız boyutundan söz açmak gerekir. Kişisel boyutuyla Abdi İpekçi bir ölçü ve denge insanıdır. Ama, duyarsız, heyecansız birisi de değildi, O... Bazen dıştan sanılabilenin tümüyle tersine, yaşamın dramını, trajiğini ve komedyasını anı anına yaşardı. Ne var ki, günlük olayların iniş ve çıkışları içindeki bu olağanüstü duyarlılıktan geride kalan, sakin ve ölçülü bir tanıklıktır. Özellikle de kişisel öfkelenmelere, kinlenmelere, önyargılara olanak tanımak istemeyen bir serinkanlılık... Bu kişisel boyut, Abdi İpekçi'de, aklın ve nesnel olma özleminin - eşine zor rastlanan - bir yansımasıdır. Herkesin çılgınlaşabileceği bir yerde O durmasını bilebilmiş ama çoğu kişinin çözümsüzleşip boyun eğebildiği noktada da aynı serinkanlılıkla sesini yükseltebilmiştir. Ölçü ve denge bu anlamda günlük akıntılarla uzlaşan bir fırsatçılığın değil, yanıltıcı görünümlere kendisini koyvermeyen bir insan davranışının simgesidir.
Estimated Reading Time: 18 hrs. 10 min.Page Number: 641Publication Date: May 1982Publisher: Adam Yayınları
Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

About the Author

Abdi İpekçi
Abdi İpekçiYazar · 9 books
Yaşamı İlköğrenimini gördükten sonra Galatasaray Lisesini bitirdi. Sonra bir müddet Hukuk Fakültesine devam etti. Yeni Sabah, Yeni İstanbul ve İstanbul Ekspres Gazetesi gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri, sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Ali Naci Karacan'ın çıkardığı Milliyet Gazetesinin yazı işleri müdürü (1954), bir süre sonra da genel yayın müdürü oldu. 1961 senesinden öldürüldüğü 1 Şubat 1979 tarihine kadar aynı gazetenin başyazarlığını da yürüten Abdi İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Basın Enstitüsü Başkanlığı, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ve Uluslararası Basın Enstitüsünün ikinci başkanlığı, Basın Şeref Divanı genel sekreterliği gibi vazifelerde bulundu. Yazılarında Atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savundu. Suikast ve ölümü 1970'li yıllardaki anarşi ve terörün önlenmesi için iktidarla muhalefet liderleri arasında da yapıcı bir diyalog kurulmasından yana olan, devlet yönetiminde partizanlığın ve duygusallığın yerini akılcı, çağdaş, ılımlı bir uygulamanın almasını isteyen İpekçi, 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçka'daki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Mehmet Ali Ağca'nın verdiği ifade de Abdi İpekçi'ye 5 - 6 el ateş ettiğini söylemiştir. Fakat olay yerinde 9 mermi ele geçirilmiştir. Bu da bir ikinci kişinin olduğunu göstermiştir. O da Oral Çelik'tir. Oral Çelik ve Mehmet Şener suikastı beraber planlamış Mehmet Ali Ağca da tetikçi olarak sonradan aralarına katılmıştır. Mehmet Ali Ağca, İpekçi suikastinden idamla yargılanırken 1979 yılında ülkenin en iyi korunan askeri cezaevlerinden biri olan Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçırıldı. Abdullah Çatlı, Bedrettin Cömert suikastinden aranırken 1978 Ağustos’unda Sakarya’da yakalandı. 48 saat sonra serbest bırakıldı. Uğur Mumcu’nun İpekçi cinayetinin kilit ismi dediği Çatlı 1982Şubat’ında bu kez ‘MHP’ davasıyla aranırken, Zürih’te Mehmet Şener ile birlikte sahte pasaportla yakalandı ve yine 48 saat sonra salıverildi. Uğur Mumcu; ‘Şener iade edilirse İpekçi cinayeti aydınlatılır, yitirilen her saniye önemli.’ Diye yazdı. Ama değil saniye aylar geçti Şener yargılandı ve delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Oral Çelik 1982 yılında İsviçre’de yakalandı. 10 gün sonra serbest bırakıldı. Türkiye’ye döndükten sonra Malatya’da süren bir cinayet davasında dosyada bir evrakın kaybolması üzerine tahliyesine karar verildi. Ağca’nın, İpekçi cinayetinde tetik çektiğini söylediği Yalçın Özbey ise 1983 yılında Almanya’da işlettiği lokalde gözaltına alındı ve 2 ay sonra salıverildi. Mehmet Ali Ağca'nın açıklaması “Yavuz (Çaylan), İpekçi'nin arabasının geldiğini bana bildirdi ve ben kaçmadan arabaya gidip çalıştırmasını söyledim. İpekçi'nin arabası köşede yavaşladığı zaman koştum ve 4 veya 5 el ateş ettim. Tekrar koşarak arabamıza geldim. Yavuz çalışır vaziyette ön tarafta oturduk son süratle kaçtık.” Yayımlanmış eserleri Afrika (1955) İhtilalin İç Yüzü (Ö. Sami Coşar'la, 1965) Dünyanın Dört Bucağından (1971) Anısı 1980 yılında anısı için, Türkiye ile Yunanistan'da ortak bir çalışma çerçevesinde, iki yılda bir verilmek üzere Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü konuldu. İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde Yedikule Zindanları civarlarında bulunan spor salonuna Abdi İpekçi Spor Salonu ismi verildi. Öldürülüğü Emlak Caddesi'nin adı da kendi adıyla değiştirilerek (Abdi İpekçi Caddesi), katledildiği noktaya bir anıt dikilmiştir.