Ali Suavi

Baş Veren İnkılapçı

Falih Rıfkı Atay

About Baş Veren İnkılapçı

Baş Veren İnkılapçı subject, statistics, prices and more here.

About

Ali Suavi der ki: "Türkiye kocamıştır ve can çekişmektedir fikri yeni çıkma değildir. İngiltere Kralı Birinci Charles'ın sefiri Sir Thomas Roe, 1623 tarihinde, Osmanlı Devleti'nin kocamış ve Türklerin bitmiş olduğundan bahis ile, Türkiye'yi Avrupa devletleri arasında taksim etmek layihasmı (tasarısını) yazmıştır. Meşhur Volney de bu fikirleri neşretti. Hatta bu mesele hakkında yazmış olduğu kitap General Bonaparte'ın elinden düşmezdi. Volney'den sonra bu fikir Avrupa'da yayıldıkça yayıldı. Hatta geçen sene göçen meşhur Lamartine de bu itikatta idi. Şimdilerde ise Türkiye'yi beş devlete taksim eden haritalar, Paris'in her sokağmda satılmaktadır. Şurası bilinmelidir ki, Türkiye kocamıştır fikri Avrupa'ya girdiğinden beri, buna karşı bu memlekette, Türkiye gençtir fikri doğmuştur. Bu gençlik fikrinde olanların bizce en tanınmışı Köprülüzade Fazıl Paşa'dır ki, 'Her sınıf tebaaya emniyet', 'Vergi tayin etmek', 'Asker tertip etmek' gibi Gülhane Hattı esaslarını, 1108'de.(1792), 'Nizam-ı-Cedid' namı ile ilan etmiştir. Doğup da hâlâ bir ehliyetli taya (çocuk bakıcısı erkek)eline düşmeyen bikes (kimsesiz) Tanzimat ise Fazıl Paşa'nm ana kanuna düşürdüğü 'Nizam-ı-Cedid'den ibarettir.' Bizim inkılâp tarihimiz, Osmanlı devlet ve halk adamlarının ilk ıyanışlanndan "Batıp göçme" tehlikesinin sezildiği ve "Yenilenip kurtulma" ihtiyacının duyulduğu günlerden başlamaktadır. Ali Suavi'ye göre bu savaşın tarihi iki buçuk asrı geçiyor ve her devirde ayrı bir karakter taşıyor. "Vatan ve millet için ölmek ne mutludur, senin gibi gerçek yürekli şehitlere ne mutlu. Senin kutsal adını zaman silemez, meleklerin eli üstünde semaları gez." - Tarsusiçaoe Künif Zafer Gazetesi -İstanbul 1914 Yoksul halkın galeyanı, bir sel felaketi gibidir. Dünyada ne kadar esaret zinciri, ne kadar zulüm kılıcı varsa, önüne sed yapılsa kırar geçer." - Ali Suavi - 28 Mart 1868 - Le Mukhbir "Halk aç, vatan tehlikede, hal fena, ilerisi belalı. Bu böyle devam edemez. Bugün yarın bıçak kemiğe dayanacak." - Ali Suavi - 10 Ocak 1867 - Le Mukhbir "Eğitimde gelişme gösteren bir millet, ulusal hukuku çiğneyen despot kabine üyelerine karşı ihtilal dahi yapar." - Ali Suavi - 12 Aralık 1867 - Le Mukhbir "Ey Babıali, tırnaklarıyla toprak kazarak senin zevk ve sefana para yetiştiren Türkcağızların hazin inlemelerini bir kerecik dinle, sonra pişman olursun."- Ali Suavi - 28 Mart 1867 - Le Mukhbir Kuvvetlerimizin tutabileceği bir anayurt sınırları içinde, sağlam ve devamlı bir devlet kurmak sadece hakim milleti yetiştirmekle uğraşmak fikri, Ali Suavi'den, Mustafa Kemal'e kadar havada kalmıştır." - Falih Rıfkı Atay Başveren İnkılapçı - İstanbul 1951
Estimated Reading Time: 3 hrs. 9 min.Page Number: 111Publication Date: August 1997First Publication Date: 1997Publisher: Cumhuriyet Gazetesi Kitapları
Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 22.9
Erkek% 77.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Falih Rıfkı Atay
Falih Rıfkı AtayYazar · 40 books
Falih Rıfkı Atay (1894, İstanbul - 20 Mart 1971, İstanbul), Türk gazeteci, yazar, milletvekili. Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerindendi. İzmir'in kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal ile tanışıp dostluğunu kazanan Falih Rıfkı, özellikle Atatürk'ü yakından tanıtan anılarıyla ünlendi. 1923-1950 yılları arasında milletvekili olarak siyasette yer aldı. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'e yakınlığı nedeniyle çok önemli olaylara tanıklık etmiş ve kişisel tarihi cumhuriyet tarihi ile özdeşleşmiştir. Sakarya ili Kaynarca ilçesi Büyükkaynarca köyünden İstanbul'a yerleşmiş bir ailenin çocuğu olan Falih Rıfkı Atay 1894 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Hoca Hilmi Efendi, annesi Huriye Cemil Hanım idi. Ortaokulu Mekteb-i Tahsil Mektebi'nde lise öğrenimini Mercan İdadisi'nde tamamladı. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Bey (Erozan) ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi (Orhon), edebiyat zevkinin gelişmesine yardımcı oldu. II. Meşrutiyet'in ilanı edildiği 1908 yılında girdiği Darülfünun Edebiyat Fakültesi'ni 1912'de bitirdi. 1911'de ilk yazıları, Servet-i Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlandı. Tecelli (1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın (1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı. 1912'den itibaren Tanin gazetesinde düz yazılar yayımladı. 1913'te memuriyet hayatına başlayan Falih Rıfkı, Sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte resmi görevle Bükreş'e gittiğinde Tanin Gazetesi'ne röportajlar gönderdi. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu. I. Dünya Savaşı'nda yedek subay olarak Suriye'ye gitti ve Cemal Paşa'nın özel katipliğini yaptı. Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını Ateş ve Güneş (1918) kitabında topladı. Cemal Paşa'nın Bahriye Nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa müdür yardımcılığına getirildi (1917). 1918'de Ali Naci (Karacan), Necmettin Sadık (Sadak) ve Kazım Şinasi (Dersan) ile birlikte Akşam Gazetesi'ni kurdu. Gazetede, Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen yazılar yazdı. Damat Ferit Paşa hükümetinin vatanseverleri yargılamak üzere kurduğu, halk arasında "Kürt Nemrut Mustafa Divanı" diye anılan mahkemede Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen yazıları nedeniyle idamı istenerek yargılandı. İkinci İnönü Muharebesi'nin kazanılması üzerine Divan-ı Harp tutumunu değiştirince idamdan kurtuldu. 10 Eylül 1922'de Anadolu'ya geçti. Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen yazılarını Tanin ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde sürdürdü. Savaşın ardından Tetkik-i Mezalim Heyeti'nde görevlendirilen Falih Rıfkı, Halide Edip, Yakup Kadri, Mehmet Asım ile birlikte Yunan ordusunun yakıp yıktığı yerleri saptamak üzere tüm Batı Anadolu'yu dolaştı. 1923'ten TBMM'ye girdi ve aralıksız 27 yıl milletvekilliği yaptı. 1923-1927 arasında Bolu , 1927-1950 arasında Ankara milletvekili olarak mecliste yer aldı. Bir yandan da çeşitli tarihlerde Hakimiyet-i Milliye, Ulus, Milliyet gazetelerinde başyazarlık yaptı. Köşe yazılarında Atatürk devrimlerini ve batılılaşmayı savundu. Yeni Türk Alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında Dil Encümeninde görev aldı. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonunda başkanlık yaptı. Bu dönemde 1937 yılındaki Trakya Manevraları'na katılmıştır. İzmir'in kurtuluşundan sonra tanıştığı Mustafa Kemal'in dostluğunu kazandı ve bu döneme an ilişkin anılarını Atatürk'ün Bana Anlattıkları (1955), Çankaya (1961) ve Atatürk Ne İdi? (1968) adlı kitaplarda topladı. Atatürk'ün çok yakınında bulunması ve önemli olaylara tanıklık etmesi yapıtlarına ayrı bir önem kazandırdı. Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geçmesinden sonra Dünya gazetesini kurarak (1952) muhalefete geçti; yeni iktidara karşı Atatürk devrimlerini savundu. Ölünceye dek bu gazetenin başyazarlığını sürdürdü. 20 Mart 1971'de kalp krizi sonucu İstanbul'da hayatını yitirdi. Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Falih Rıfkı Atay, gezi yazılarını ve anılarını topladığı kitaplarıyla Cumhuriyet döneminde bu türlerin ilk özgün örneklerini verdi. Zeytindağı (anı-1932, 1964), Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (gezi-1930) ve Pazar Konuşmaları (fıkra-1966) başlıca yapıtlarıdır. Atay, sağlam, çekici anlatımı ve duru Türkçesiyle basının en usta kalemlerinden biriydi. Türkçeyi süssüz, sanatsız ama etkin kullanmayı amaçladı. Siyasi konuları işleyen fıkra ve başyazılarıyla tanınan Atay gezi, anı, makale ve sohbet türlerinde birçok kitap yayımlamıştı; Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerindendi. Eserleri ANI : Ateş ve Güneş (Suriye ve Filistin savaş anılan, 1918), -Zeytindağı (1932), -Atatürk'ün Bana Anlattıkları (1955), -Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri (1955), -Çankaya (1961), -Batış Yılları (1963), -Atatürk'ün Hatıraları (1914-1919) -Atatürk Ne İdi? (1968) Gezi : Faşist Roma, Kemalist Tiran, -Kaybolmuş Makedonya (1930), -Deniz Aşırı (1931), -Yeni Rusya (1931), -Moskova-Roma (1932), -Bizim Akdeniz (1934), -Taymis Kıyılan (1934), -Tuna Kıyıları (1938), -Hind (1944), -Yolcu Defteri , (1946), -Gezerek Gördüklerim (1970). Fıkra: Eski Saat (1933), -Niçin Kurtulmamak (1953), -Çile (1955), -İnanç (1965), -Kurtuluş (1966), -Pazar Konuşmaları (1966) İnceleme: -Başveren İnkılapçı (Ali Suavi Üzerine, 1954), -Atatürkçülük Nedir (1966), -Londra Konferansı Mektupları (1933), -Türk Kanadı (1941), -Kanat Vuruşu (1945) Monografi: Babamız Atatürk (çocuklar için, 1955)