Kitap birkaç sayfalık kısa masallardan oluşuyor. Her masalın kahramanı ise Zebercet oğlu Zülküf. Zeberced Oğlu Zülküf kırk diyar dolaşıp dört yüz ülke gezen, Şam'da, Rum'da, Çin'de birçok badireler atlatan, bazen dertli bir aşık, bazen savaşlara katılan bir asker, bazen bir bilge veya bir derviş oluveriyor.
Farklı farklı yerler ve zamanlarda geçiyor masallar. Bir masalda geçmişteyken bir diğerinde gelecekte buluveriyorsunuz kendinizi. Oldukça etkileyici bir dili var. Masal okumayı sevenlerin okuyabileceği bir kitap.
Fakat ben tek seferde okunabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Başucu kitabı gibi olmalı. Ara sıra açıp birkaç bölüm okunmalı. Çünkü dili hiç değişmiyor. Ardısıra okunduğunda da sıkıyor biraz sanki. Bu yüzden ben kitabı yarım bıraktım ve uzun bir süre okuyamadım. Ama sonra tekrar başladım ve ara ara okuyarak bitirdim. Size de böyle yapmanızı öneririm.
Benim en çok hoşuma giden şey her masal "Zebercet oğlu Zülküf, eski ve inatçı bir masalın yapayalnız kalmış kahramanıdır." diye başlıyor ve her masalın sonunda "Yorulur Zülküf. Dünya onu, gördükleri onu, anladıkları onu yorar. Zaten yorgundur Zülküf, zaten bitkindir. Sonra açar ve okur..." diyerek bir ayet veriyor yazar. Bu bence çok güzeldi. Okunabilir bir kitap. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
