Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü

Ahmet Ümit

Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü Quotes

You can find Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü quotes, Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kadını dövenden nefret ederim. Ama kadınları kullanandan tiksinirim...
Sayfa 33 - Doğan Kitap
Reklam
Genelevler
Herkesin "tuu kaka" diye başını çevirdiği bu evler acaba cinsel töreleri acımasız olan toplumlarda önemli bir "sibop" aracı mıydı?
Sayfa 19 - Doğan Kitap
Adamın övünerek dostum dediği Kıvırcık Bedriye, birlikte olduğu kadındı... Birlikte olduğu kadın genelevde çalışıyordu... Böyle, kalıbına bakıp da adam sanacağın erkeklerin neden bu kadınları seçtiğini üstüne üstlük bir de bununla övündüğünü hiç anlamamıştı. Araştırsan, bunların mutlaka evde ayaklarını yıkayan bir hanımları vardır. Ayaklarını bile yıkamayı kabullenen bir kadında bulmadığı başka ne olabilir ki, bunu en dipte yasayan bir kadında bulsun? Şehvet mi, ustalık mı, oynaklık mı? bunlar çoğu kez evdeki kadından istenen özellikler bile değildi. Güzellik ise bu tür ilişkilerde hiçbir zaman öncelik değildi, bunların hiçbirisi tam olarak bu sorunun cevabı olamazdı... Hatırlıyordu, böyle külhan bir dayısı vardı. Evde taş bebek gibi karısı dururken, kara kuru bir fahişeyi yıllarca dost tutmuştu... Bunun cevabı kirlilik, rezillik kötülüktü... İnsanı cezbeden buydu... Dünyaca ünlü bir manken bir röportajda Şöyle demişti... “Kötü insanları seviyorum. Onlarla birlikte olmak eğlenceli, heyecan verici. İyilerin hayatı ise sıkıcı…” Sorunun cevabı buydu... Bunca yıl polislikten, sonra anlamıştı. İnsanlar kötülüğün getirdiği heyecanı seviyorlardı...
“… bir de çiçek satan çingeneler, yüzlerinde neşe, gözlerinde keder ve sepetlerinde allı morlu karanfiller…”
Reklam
Başkomiser Nevzat Abanoz’un dar sokaklarında ilerlerken, kendini yine yalnız, yine çaresiz hissediyordu.
Çiçekler dışında hepsini,herkesi kucaklamıştı Beyoğlu..
Sayfa 3 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Karaköy’e, deniz kenarına inip İstanbul’u seyretti. Kadınlarımızı da, İstanbul’u da hor kullandığımızı düşündü... Yalnızca, martılar gibi buna alışmıştık... Aklına, Tevfik Fikret'in karamsar şiiri "Sis" düştü. Ey köhne Bizans, ey koca fertût-ı müsahhir, Ey bin kocadan arta kalan bîve-i bâkir...
Başkomser Nevzat düşünüyordu... Polis olarak kaç cinayet görmüştü? Neden insanlar birbirlerinin gırtlağına sarılırlardı? Bunları sorgulamayı bırakalı yıllar olmuştu... Bunun da mutlaka bir nedeni vardı. İnsanların, davranışlarına "neden" bulma becerilerine hep şaşırmıştı.
155 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.