Başlangıcından Bugüne Özgürlük Düşüncesi

Orhan Hançerlioğlu

Başlangıcından Bugüne Özgürlük Düşüncesi Posts

You can find Başlangıcından Bugüne Özgürlük Düşüncesi books, Başlangıcından Bugüne Özgürlük Düşüncesi quotes and quotes, Başlangıcından Bugüne Özgürlük Düşüncesi authors, Başlangıcından Bugüne Özgürlük Düşüncesi reviews and reviews on 1000Kitap.
Duyuların bu işbirliği, insandan başka hiç bir hayvanda gerçekleşmemiştir. Cisimlerin, öteki duyuların niteliklerini de kapsayan bu optik görünüşleri Semboller'dir. İnsan, artık, eylemsel oyunlarıyla edindiği bir Semboller dünyasında yaşamaktadır. Optik (Görünen) dünya, yükü azaltılmış bir dünyadır. Şu halde, yükü azaltılmış bir dünyaya açılan insan atası hayvan, insanlaşma yolunda, öbür hayvanlara göre, çok daha eylemde bulunmak imkanına kavuşmuş­tur. Bu geniş eylemsel çalışma, onu, ele, dile ve akla gö­türmektedir. Daha açık bir deyişle, eylemin dürtüsüyle el-dil-akıl diyalektiği başlamıştır. Buysa, tümüyle, insanlaşma işidir.
Varlık yayınları
insan denilen varlıkta hiç bir içgüdü bulunmamaktadır. İçgüdü, belli bir olay karşı­sında belli bir davranıştır. Düşmanını görmek, hayvanı ya bağırtır, ya kaçırtır, ya da düşmanına saldırtır. İnsanınsa ne türlü davranacağı belli değildir, daha doğ­rusu ne türlü davranacağı o anda içinde bulunduğu sosyal, etnik ve entellektüel motivlere bağlıdır. Bağırmak, kaçmak, saldırmak şöyle dursun, insan -eğer o anda işine öyle geliyorsa- düşmanını yanaklarından öpebilir. Ama, içinde, gene de hoş olmayan bir duygu kıvranır. İnsanın içgüdüsü işte bu kadarcıktır ve pek güçsüzdür. Onu fizyolojik bir davranışa sürükleyemez.
Varlık yayınları
Reklam
kültür, zekayla değiştirilen bir doğa, yeniden ve insana göre yapılmış bir doğadır.
Varlık yayınları
Hayvanlık alanında çevreye göre organların özelleşmesi kuramı (Specialisation), insanlık alanında çevrenin özelleştirilmesiyle elde edilmiştir. Hayvan doğa karşısında tam ve uygun, insansa eksik ve doğaya karşıt bir varlıktır. Hayvanın bütün davranışları doğa'nın isteğine gö­re düzenlenmiştir, insanın bütün davranışlarıysa doğaya karşıdır. İnsan varlığı, dik yürüme ve bunun ardından beynin büyümesi ve zekanın ortaya çıkmasıyla başlar. Dik yürüme, insanın ellerini serbest kılmıştır. Ayaklık etmekten kurtulan eller boş kalınca, zekanın güdümüyle, aletleri işlemeye ve kullanmaya başlamıştır. Hayvan organlarının özelleşmesi yüzünde çevresine bağlı'dır. İnsansa, organlarının özelleşmemesi yüzünden çevresine karşı özgür'dür. İnsan, özgürlüğünü, beyin-el diyalektiğine borçludur.
Varlık yayınları
Bu gecikme, insan yavrusunun uzun yıllar ana-babasınca beslenmesini gerektirir. Evlilik kurumunun Biolojik temeli budur. Güçsüzlüğün nedeni olan erken doğum, güçsüzlüğün gereği olan beyni zorlamıştır. Portmann'a göre insan, insanlı­ğını erken doğuşuna borçludur.
Varlık yayınları
insan'la hayvan, yirmi milyon yıl geride, ortak bir atada birleşiyor. Proconsul Afrikanus adı verilen bu hypotetik atanın kemikleri Afrika'da, Victoria gölü çevresinde bulunmuştur. Yapılan incelemeler atamızın toprağın üstünde sıçrayarak yürüdüğünü, ağaçlara tırmanamadığını göstermektedir. Bu ortak atanın iki çocuğundan biri ağaçlara tırmanıp Maymunlaşmış, öteki ağacı dibinden kesip kendi işine koşmayı becererek İnsanlaşmıştır. İnsanlık serüveni böylesine bir 'beceriklilik'le baş­lamaktadır
Varlık yayınları
Reklam
insanın gücü güçsüzlüğündedir. İnsan, çevresine uyamayacak kadar güçsüzleşti­ğinden, çevresini kendisine uydurabilmek için akıllanmak zorunda kalmıştır. Beyni büyümüş, zekası artmıştır.
Varlık yayınları
Hava ya da su gibi birinci derecede işe yarayan şeylerin mal piyasasında neden hiçbir değerleri yok da, eski bir pul gibi hiçbir işe yaramayan bir şeyin o kadar çok değeri var?.. Değerin, insanlar arasındaki değiştirme (mübadele) olayıyla ilgisini bilenler için saçma olan bu soru, onu kullanma olayına bağlamak isteyenler için bir hayli düşündürücüdür.
Sayfa 195 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Özgürlük, insanca eylemi gerçekleştirir. Her eylem, bir değer üretmektedir (istihsal etmektedir). İnsan, doğayı sürekli bir üretimle değiştirir. İnsan, doğa üstündeki egemenliğini üreterek kurmuştur. Üretme eyleminde insanın soluk alacak vakti yoktur. Kısa bir duraklama, bütün ürettiklerimizi elimizden alıp doğaya götürmektedir.
Sayfa 134 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir değer, durgun ve seyirci bir davranışla gerçekleşmemektedir. Sevgi değerinin var olabilmesi için bir sevgi eylemi, saygı değerinin var olabilmesi için bir saygı eylemi gereklidir. Durgun bir düzeyde ne saygı vardır ne de sevgi.
Sayfa 132 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.