Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Gönderileri
Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kitaplarını, Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi sözleri ve alıntılarını, Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi yazarlarını, Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitaplar kütüphaneden olunca çizmek yazmak yok..Birkaç akademisyen tarafından hazırlanmış klasik bir özet ders kitabı. 1938 sonrası çok yüzeysel anlatılmış.. Osmanlıdan cumhuriyete giden yol anlatılmış..3. Selim ile başlayan yenilik hareketleri 2.Mahmut döneminde hızlanmış ama.... Adam her yenilik yaptığında dirençle karşılaşmış.. Kendisine "gavur padişah" derlermiş. Fes takma işine isyan eden gürüh 200 yıl sonra şapkaya karşı fesi savunmak için aynı tepkiyi gösterdi. Ne çok işlerle uğraşmışlar ne çok dertler açılmış başlarına.Bu dertleri savuşturmak için ne çok ödün vermişler...Lozan'a hezimet diyenlerin Osmanlının Balta limanı,hünkar iskelesi Antlaşmalarından bu yana imzaladığı tüm antlaşmaları okumalarını tavsiye ederim.Hezimeti o zaman görürsünüz.Karşı çıkanlar dünde aynı bugün de aynı..İşgal yıllarında düşmanla işbirliği yapan dernekler ve üyeleri dikkat çekici.. Mondros ve Sevr'i okumadan geçmemek lazım.Yunanla savaşacağına Yunanla birlik olmuşcasına onlarca ayaklanma çıkaranları unutmamak lazım..Atatürk ilkelerini çok güzel anlatmış kitap..Tevhidi tedrisat çok yerinde bir karar şimdi daha iyi anlıyoruz(en azından ben).Zaman bize daha bir çok haklılığı gösterecek..Onun dışında özet kitap olduğu için birbiriyle bağlantılı bir çok konu yüzeysel kalmış. Herşey doğru görünmese bile şartlar incelendiğinde en doğru adımlar atılmış .Daha çok şey söylenir yazılır da...
Kuvayi Milliye’nin oluşturulması fikri, Yunanlıların İzmir’e çıkışı sırasında bölgede bulunan 17. Kolordunun 56. Tümen Komutanı Albay Şefik (Aker) bey tarafından ortaya atılmıştır.
Atatürk Türk Devrimi'ni üç aşamada gerçekleştirmiştir. İlk olarak emperyalist güçlere karşı mücadele edilmiş ve toprak bütünlüğünün önündeki engel kaldırılmıştır. Daha sonra hiçbir işlevi ve gücü kalmayan Osmanlı Saltanatı yıkılarak, monarşiye son verilmiş ve Cumhuriyet rejimi kurulmuştur. Son aşamada ise yeni kurulan devletin devamlılığını sağlayacak devrim hareketlerine girişilmiştir.
Atatürk kurulan Türk devletinin halkçı karakterini 1923 yılında şu sözlerle ifade etmiştir: "Türkiye Devletinin, bu yeni kuruluşunun dayandığı temeller, nitelik bakımından kendinden önceki tarihsel kuruluşların temellerinden başkadır. Bunu bir sözcük ile anlatmak gerekirse, diyebiliriz ki yeni Türk devleti bir halk devletidir. Geçmişin kuruluşları ise bir kişi devletiydi, kişilerin devleti idi."
Öyle ki Atatürk daha 1923 yılında "Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz" diyerek Hatay'ın Türk topraklarına katılması yolundaki kararlılığını vurgulamıştır.