İlim, Sanat ve Panzehir Dergileri Başmakaleleri

Başmakaleler 3

Mahmud Esad Coşan

Başmakaleler 3 Posts

You can find Başmakaleler 3 books, Başmakaleler 3 quotes and quotes, Başmakaleler 3 authors, Başmakaleler 3 reviews and reviews on 1000Kitap.
Biz Türkler inanç konusuna yakından vakıf tecrübeli kimseleriz. Orta Asya, Çin, Hint dinlerini yakından izlemiş, Yahudiliği, Hıristiyanlığı iyi tanımış, İslâm'ı en orijinal kaynaklarından tam öğrenmiş, yüzyıllarca müslümanca yaşamış, bize sağladığı sonuçları tarih içinde görmüşüz. İlme, mantığa, tarihe, tecrübeye, görgüye dayanarak biliyoruz ki İslâm, doğru, tutarlı, dengeli, faydalı, doyurucu, sevimli ve güzeldir; uyguladığımız zaman rûhen rahat ve huzurlu, bedenen temiz ve sıhhatli, kalben emin ve mutmain, fikren doğru ve haklı, ahlâken iyi ve faziletli, işte olumlu ve verimli, ticarette dürüst ve kârlı, öğrencilikte saygılı ve başarılı, askerlikte adaletli ve cesaretli, toplulukta itaatli ve düzenli, ailede geçimli ve mutlu, devlette güçlü ve kuvvetli oluyoruz.
Günümüz olaylarının kökleri ve sırları yakın tarihtedir. Osmanlı devleti kimler tarafından, nasıl ve niçin parçalanmıştır? Dünyada hâkim gizli ve aşikâr güçler hangileridir? Bunlar kimleri ve hangi yolları kullanırlar? Asıl düşman ve gerçek dostlar kimlerdir? Kimlere itimat edebilir ve kimlerle iş birliği yapabiliriz? Bu ve benzeri soruların cevaplarını doğru olarak tespit etmezsek büyük yanılgılara düşebiliriz. Onun için günümüzle bağlantılı yakın tarihi ve dünya konjonktürünü iyi bilmeye çalışmalıyız.
Reklam
Osmanlı ülkesini Kânûnî devrinde ziyaret eden Baron de Busbeck hayranlıkla: "Burda başarılı olan ve iş bilen yükselir, çobanlıktan vezirliğe gelebilir. Halbuki bizim Avrupa ülkeleri öyle mi? Asilzâdelerin aptal ve bön çocukları, babalarının hatırına iş başlarına getirildiği için bizim ülkelerimiz geri ve perişandır." diyor. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde: "Emanet zayi edildiği zaman kıyametin kopmasını bekleyiniz." buyurdu. Emanetin zayi edilmesi nasıl olur, diye sorulunca da, “İş ve vazife, ehli olmayan kimseye verilmeye başlandığı zaman kıyametin kopmasını bekleyiniz." diye cevap verdi.
Bizi düşman yıkmadı, yıkamazdı. Biz o muhteşem imanımızdan kademe kademe, derece derece uzaklaştığımız için kaybettik. Allah tarafından cezalandırıldık. Geçmişten ibret alıp toparlanmalı, hatalarımızı düzeltmeli, öz benliğimize, asil imanımıza dönmeliyiz. Muvaffakiyetimizin tılsımı, başarımızın altın anahtarı kalbimizde saklı duruyor.
Şimdiki halimiz nedir? İlim; dinden, imandan, irfandan, edepten, ahlâktan, takvadan, sorumluluk duygusundan ayrılmış, başıboş kalmış, bozuk düzen çalışmakta, insanlığa saadet değil, felaket hazırlamaktadır. Oturup ağlamakta fayda yoktur. Yuvamız zalim ellerce yıkılmışsa yeniden yapacağız; kökü diplere, dalları göklere yayılmış ulu ağacımız hain baltalarca kesilmişse dipten taze ve canlı filizler yeniden yükselecektir. Yaşamak için, sağlık ve esenlik için, huzur ve mutluluk için, dünya ve âhirette ağız tadımız için, göz göz peteklerimizi yeniden yapıp, içlerini bin bir çiçekten topladığımız leziz ve şifalı bal damlalarımızla yeniden dolduracağız.
İslâm'ın gelişmesi aritmetik ve geometrik dizi tarzında değil, patlama şeklindedir. Onu Batı'nın batıl kafaları, ruhsuz elektronik beyinleri anlayamaz. Ümitsiz olmayınız, Allah'a tevekkül ediniz, hüsn-i âkibet muttakîlerin ve nihaî zafer mü'minlerindir. Zulmün topu var, güllesi var, kal'ası varsa, Hakk'ın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır; Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa Sönmez ebedî, her gecenin gündüzü vardır.
Reklam
Ecdadımız kılıçları ve canlarıyla hizmet verdiler, şimdi sıra kalem ve kafa ile hizmettedir.
Hevâ-yı nefse uyan iflah olmaz, başarı kazanmaz, iki cihanda hüsrana uğrar.
Nefs, insanın benliğidir; kendi zevk ve menfaatini düşünür; bu yüzden başkalarıyla hasım olur zıtlaşır, çekişir; bencildir, sorumsuzdur, ölçü ve sınır istemez, işin akıbetini düşünmez; o sebepten kötülüklere akıp gider. Tembel, istirmarcı, beleşçi, kibirli, kendini beğenmiş, hasetçi, öfkeli vefasız sabırsız... vesairedir. Ondan bu haliyle insanlığa hayır gelmez.
Talebe cennet yolundadır; ilme çalışmak ibadettir; ders vermek ve almak cihat seviyesinde sevaptır; ilmi tefekkür ve taallüm gündüz oruca, gece namaza bedeldir; öğretilen bilgi öğretenin sadakasıdır; ilmin ehline öğretilmesi Hakk'a kurbiyet, ehlinden esirgenmesi o istekliye zulüm sayılmıştır; ilim öğrenmeye çalışmak her Müslüman erkek ve kadın için bir farizadır.
Reklam
İlim; dinden, imandan, irfandan edepten, ahlâktan, takvadan, sorumluluk duygusundan ayrılmış, başıboş kalmış, bozuk düzen çalışmakta, insanlığa saadet değil, felaket hazırlamaktadır. Oturup ağlamakta fayda yoktur. Yuvamız zalim ellerce yıkılmışsa yeniden yapacağız; kökü diplere, dalları göklere yayılmış ulu ağacımız hain baltalarca kesilmişse dipten taze ve canlı filizler yeniden yükselecektir.
İman, insana bitmez tükenmez bir aşk, şevk ve heyecan verir; onu canlandırır, değiştirir, hareketlendirir. Gerçek ve samimi bir mü'min, sorumluluk duygusu taşır, bencil ve menfaatperest olamaz, hayır ve iyilik yapmak ister, herkesin yardımına koşar, rahatını terk eder, mihnetlere katlanır, tehlikelere atılır, varını- yoğunu hak yola sarf eder, icabında tatlı canından dahi geçebilir.
Bizi düşman yıkmadı, yıkamazdı. Biz o muhteşem imanımızdan kademe kademe, derece derece uzaklaştığımız için kaybettik. Allah tarafından cezalandırıldık.
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.