Müslüman kız öğrenciler, ‘başlarını örttükleri’, dolayısıyla okul yönetmeliğine aykırı davrandıkları gerekçesiyle okullara alınmadılar, sırf ‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip istikamet üzere olmayı tercih ettiklerinden dolayı cezalandırıldılar ve her türlü ‘özgürlük’ teranesine rağmen okuma hakları gasbedildi.
"Kur’an’ı tebliğ etmek; İslâm'ı insanlara sevdirmek ya da hak bir sözle bâtılı kastederek ‘Islâm’ı asrın idrakine söyletmek’ gibi esasen sahih niyetlerle yola çıkıp sonra adına konuşulan o Mübarek Kelâm’ı heva ve hevese ‘oyuncak’ etmek değildir."
Günümüzde oldukça çok kullanılan “Kur’an’da yok!”, “Kur’an’da geçmiyor!" gibi ifadelerle, bir meselenin ya da bir lafzın doğrudan Kur’an’da bulunmuyor olması bahane edilerek o meselenin hükmünün de Kur’an’da bulunmadığı iddia edilebilmektedir.
Herkesin Kur’an adına konuşmayı marifet saydığı günümüzde, Kur’an adına söylenenleri hatırlamaya çalışın, sonra da bir bakın aklınızda o Mübarek Kelâm’dan neler kalmış!?
Hepimiz Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz. Bizi yaratan, bize rızkımızı veren, bizi koruyup gözeten O'dur! Bizler, O'na kullukla emrolunduk. Âlemlerin Rabbi'ne hamd edip O'nun buyruklarına teslim olduğumuzda bize va'dedilen Cennet'e kavuşacağımıza, O'ndan gayrı ilahlar edinip O'na itaatten kaçındığımızda ise bizi ateşin beklediğine inanıyoruz. Mahzun olmamalı, gevşememeli, eğer mü'min isek izzet ve şerefin mü'minlere ait bulunduğunu asla ve kat'â unutmamalıyız. Öyle ise niçin biz sadece, bizi yaratan Rabbimize kulluk etmeyelim?
Başörtülü kız öğrenciler, özellikle çarşaflı müslüman hanımlar için kullanılan ‘kara kargalar’, ‘kara fatmalar’, ‘mor patlıcanlar’ ‘öcü kılıklılar’ gibi tabirler, işte o dönemin müşevveş zihinleri, haysiyetsiz kalemleri tarafından ortaya atıldı.
Kur’an ‘yalan söylemeyin’ diyor ama insanlar siyaset yaptıklarını söylüyorlar, Kur’an ‘hakkı söyleyin’ diyor ama insanlar bu sefer dini güzel göstermeye çalıştıklarından, Kur’an’a hizmet ettiklerinden dem vuruyorlar.
Herkesin biliyormuş, düşünüyormuş gibi yapıp aklına geleni söylediği, canı sıkılan herkesin bir Kur’an meâli veya “Kur’an’da...”, “Kur’an’a Göre...” başlıklı yazılar yazıp neşrettiği, üstelik bütün bu olup bitenlerin de ‘zenginlik’ (!) olarak görüldüğü bir toplumda avâmileşme kaçınılmazdı.