Başörtü Risalesi

Dücane Cündioğlu

Öne Çıkan Başörtü Risalesi Gönderileri

Öne Çıkan Başörtü Risalesi kitaplarını, öne çıkan Başörtü Risalesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Başörtü Risalesi yazarlarını, öne çıkan Başörtü Risalesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sorun işte buradadır! Sıfatları, ünvanları ne olursa olsun bu tür aydınlar, modern hayatın onları konumlandırdığı yere ve koşullara alışmış olduklarından, vaziyet-alışlarını Kur'an'dan hareketle değil, içinde bulundukları, alıştıkları hayat tarzından hareketle belirtmektedirler. Bu zaaftan dolayı da Kur'an'ın modern yaşama biçimine uygun gelmeyen, onunla uyuşmayan, modern zihniyetle ve bu zihniyetin kaynaklık ettiği yaşantıyla çatışan ayetlerini ya görmezlikten gelmekle ya da te'vil cihetine gitmektedirler.
Tıpkı İmam Gazâlî’nin dediği gibi— değirmenin gürültüsünü işitiyoruz ama ortada un göremiyoruz.
Reklam
Kuran yorumlarının avamileşmesi
Kur'an yorumlarının avamileşmesi iki şekilde oldu : Birincisi ulema ve Aydınlar Kuranı avama göre, avamın isteklerine, beklentilerine göre yorumlamaya ve sosyal gelişmelerin baskısı altında demagoji (kelimenin asıl karşılığıyla : halk avcılığı, halka dalkavukluk) yapmaya başladılar. Nitekim çağdaş yorumların kısmı azamı bu niteliktedir. (Burada hatiplerle muhatapların aynı düzlemde yer aldıklarına bilhassa dikkat edilmelidir.) İkincisi, bu işe avam (=demos) da el attı ve 'bilenlerle bilmeyenlerin bir ve eşit' sayıldığı demokratik platformlarda her kafadan ayrı bir ses çıktı ve fakat işin garibi bu keşmekeş karşısında kimse sesini çıkarmadı, çıkaramadı. Herkesin biliyormuş, düşünüyormuş gibi yapıp aklına geleni söylediği, canı sıkılan gelesin bir Kuran meali veya "Kuranda...", "Kurana göre..." başlıklı yazılar yazıp neşrettiği, üstelik bütün bu olup bitenlerin de 'zenginlik' (!) olarak görüldüğü bşr toplumda avamileşmesi kaçınılmazdı ve bütün bu olup bitenlere 'demokrasi' aşkına katlanıldı, halen de katlanılmakta...
Kur’an’da viski de, rakı da, şampanya da lafzen geçmemekte, dolayısıyla bu içkileri içmek Kur’an’da yine lafzen nehyedilmiş olmamaktadır. Halbuki sözü edilen içki türlerinin ayette lafzen sıralanmaması, bu içki türlerinin mevcut yasak hükmünün kapsamında mütalaa edilmesine mâni değildir; üstelik bu içki türlerinin lafzen sıralanması gerekli de değildir.
‘bilenlerle bilmeyenlerin bir ve eşit’ sayıldığı demokratik platformlarda her kafadan ayrı bir ses çıktı ve fakat işin garibi bu keşmekeş karşısında kimse sesini çıkarmadı, çıkaramadı. Herkesin biliyormuş, düşünüyormuş gibi yapıp aklına geleni söylediği, canı sıkılan herkesin bir Kur’an meâli veya “Kur’an’da...”, “Kur’an’a Göre...’’ başlıklı yazılar yazıp neşrettiği, üstelik bütün bu olup bitenlerin de ‘zenginlik’ (!) olarak görüldüğü bir toplumda avâmileşme kaçınılmazdı ve bütün bu olup bitenlere ‘demokrasi’ aşkına katlanıldı, halen de katlanılmakta...
"Cabir b. Abdullah el-Ensarî diyor ki: Rasûlullah'la birlikte Fâtıma'nın (s.a) evine gittik. Rasûlullah selam verdi ve giriş için izin istedi. Fâtıma (s.a) izin verdi. Rasûl-i Ekrem (s.a.v), ‘birlikte olduğum kişiyle mi?' buyurduklarında, Fâtıma (selamullahi aleyha), ‘Babacığım! Başımda birşey yok!' dedi. O da 'üstündeki örtüyle başını ört!’ buyurdu. 'İçeriye girebilir miyiz?’ diyerek yeniden izin istediğinde, 'buyurunuz' cevabını duyduk..."
Tibyan Yayınları {Mutahhari, Hicab, sh. 156}Kitabı okudu
Reklam
133 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.