Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler

Nazife Şişman

Oldest Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler Posts

You can find Oldest Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler books, oldest Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler quotes and quotes, oldest Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler authors, oldest Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler reviews and reviews on 1000Kitap.
Bunca Zamandır Hiç Değişmeyen Mağdur Söylemleri. Bu Ülkeye Liyakat Gelmedi
Vurguncularla, soyguncularla uğraşmazlar da, neden benim yavrularımla uğraşırlar?
Sayfa 8 - 4. baskı - 2004
Başörtülülere "Vitrin Mankeni" Diyen Dindar Kemalist İktidar Var
Bir de siyasiler var bu halktan ziyaretçilerin haricinde. Oturan öğrencileri arkalarına alıp kameralara karşı uzun uzun konuşan. Başörtüsü yasağı konusundaki tavırlarını oya tahvil etmek amaçları.
Sayfa 9 - 4. baskı - 2004
Reklam
Devlet Varolduğu Sürece Adalet Sarayları Hep Dolu Olacaktır
Adaletle hükmeden devletin kestiği parmak acımaz. ... Ama kesilen parmağın çok acıdığı bu genç insanların her halinden belli.
Sayfa 9 - 4. baskı - 2004
Devlet Zihniyeti Hiç Değişmiyor
Her şeyi anlıyorum da, polisin oradaki görevini anlamaktan acizim. Akl-ı selim sahibi bir kimse var mı bunu açıklayabilecek? Sınav salonlarının kapılarından polis tarafından zorla sürüklenerek götürülen arkadaşlarım geldi aklıma sonra. Coplanan, dövülen, tartaklanan arkadaşlarım... Masumuz biz, terörist falan değiliz sesleri... Ama kimin umurunda bunlar? Bunlar olurken vicdan diye var mı acaba o polislerde? Artık nereye gitsem etrafımda polislerin ördüğü etten duvarlar... Ama etten duvarlar ardında görünmez kılmaya çalışsalar da ben buradayım.
Sayfa 89 - 4. baskı - 2004
Dün İle Bugün ki Polis Zihniyeti Arasında Fark Yok; Devlet Daima Haklıdır
Bir polis amiri kaba ve korkunç bir eda verdiği sesiyle kalkmamız için bağırdı. Bu arada oturan bir arkadaşımızın sırtına da bir tekme attı. Bunun üzerine bir iki adım geri gidip yeniden oturduk. Bayan polisler etrafımızı çevirmişti. Aynı parmaklıklar arasında, bir hapishanede imişim gibi çevremi onların çizmeleri arasından görebiliyordum.
Sayfa 58 - 4. baskı - 2004
Bunca Zorluğu Yaşayıp, İktidar olduktan Sonra Zalimlerin Tarafına Geçmek
Rana: Bizim sınıftan birkaç kişiydik. Bir kere oldu böyle bir şey Fen Edebiyat Fakültesi‟nin önünde. Fen Edebiyat‟tan 20-30 kişi bile etmeyecek kadar insan toplandı. O sırada jandarma geldi, çünkü bizim üniversite ilçeye bağlıydı şehrin içinde ama … diye bir yere bağlı. Rümeysa: Jandarma bölgesi mi? Rana: Evet. … ilçesine bağlı bu yüzden jandarma gelmişti çok şaşırmıştım ve korkmuştum bir de „biz hani terörist miyiz, terör örgütüne bağlı insanlar değiliz neden jandarma geliyor bizimle ilgileniyor?‟ diye düşünmüştüm. Neyse o eylem oldu işte çok az kişiydik, desteği verenler de azdı. Teker teker polis eşliğinde içeriye alındı sınıf arkadaşlarım. Ben bir suçlu gibi orada kalakaldım. Her şeyi anlıyorum da, polisin oradaki görevini anlamaktan acizim. Akl-ı selim sahibi bir kimse var mı bunu bana açıklayabilecek? Sınav salonlarının kapılarından polis tarafından sürüklenerek götürülen arkadaşlarım geldi aklıma sonra. Coplanan, dövülen, tartaklanan arkadaşlarım… Masumuz biz, terörist falan değiliz sesleri… Ama kimin umurunda bunlar? Bunlar olurken vicdan diye bir şey var mı acaba oralarda?
Sayfa 89 - 4. baskı - 2004
Reklam
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.