Bataklık Çiçeği
Salahaddin EnisBataklık Çiçeği Gönderileri
Bataklık Çiçeği kitaplarını, Bataklık Çiçeği sözleri ve alıntılarını, Bataklık Çiçeği yazarlarını, Bataklık Çiçeği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüyorum, ayaklarımın ucunda ağlayan kadın ve çocuk gözyaşlarından oluşan bir nehir, arkamda uzun bir felaket kafilesi bırakıyorum...
Ben hayatta sonsuz felaketler ve facialardan başka hiçbir şey görmedim. En sıcak umduğum ellerde bir buz, en temiz sandığım dudaklarda bir çamur parçası buldum; işte bunun için ölüme, hiçbir ıstırap hissetmeyerek koşuyorum.
İnanıyorum ki orada beni bekleyen sonsuzluğun sükûnu var...
“../gözlerin böyle sonsuz dalgalarıyla ufuklara kadar uzanan bir deniz..”
Anne, biliyor musun bazen öyle denizler vardır ki onun derinliklerinde büyük manalar saklıdır. Ve dalgaları altında insanı içine çeken bir kuvvet vardır. İnsan ister ki adım adım onun derinliklerine insin; çünkü saadet, sükûn, huzur, her şey oradadır..
Bataklık Çiçeği / 
Salahaddin Enis
Dikeni zehirli yalnız çiçek..
Ben yalnız yapayalnız, ölümlere karşı yalnız, uçurumlara karşı yalnız; hayata karşı yalnız, tamamıyla yalnızdım.
Sen bir kadın değildin. Sen rahminde ve karnında hortlaklar ve yılanlar büyüten, edepsizlikler ve günahlar doğuran bir anaydın. Bu kadar güzel ve harikulade bir cildin altında bu kadar ağır ve korkunç bir kişiliğin saklanabileceğini düşünmek bence imkan ve ihtimal dışıydı. Düşünememiş ve hayal edememiştim ki bir gün hayatın yollarında yürürken kader ve tesadüf önüme melek kılığına girmiş bir şeytan, mermer gibi sinesinin altında bir yığın çamur saklayan bir kadın çıkarsın...
Taze kesilmiş bir yaraya benzeyen güzel dudaklarının bol ve şakrak kahkahalarıyla seni eve getirdiğim gün ne kadar büyük ümit ve hayaller içinde mesuttum. Hayatın binlerce acısını gördüğüm için ruhum yorulmuş, dermansız, neşesiz kalmıştı. Bundan dolayı istedim ki senin varlığın bu renksiz ve elemli hayata biraz saadet ve neşe versin.
Genç olmak ne demektir biliyor musun? Genç olmak deli ve kör olmaktır.
Kalbin akrepler, haşereler, yılanlar doğuran korkunç bir kötülükler rahmine benziyordu. Hastalıklı beldelerden veba mikropları taşıyan haşereler gibi sen de bana yalnız ölüm ve elem getirmiştin.
Ben yalnız yapayalnız, ölümlere karşı yalnız, uçurumlara karşı yalnız; hayata karşı yalnız, tamamıyla yalnızdım.
Sayfa 5Kitabı okuyor
