Dadaizm toplumun kurallarını inkar eden bir anarşidir. Hiçbir şeyin sürekli olmadığını düşünen ve geleceklerine umutsuzlukla bakan güven duygusunu kaybetmiş bir neslin ruh durumunu yansıtır.
En büyük ruhlar en büyük erdemlere olduğu kadar en büyük kötülüklere yatkındırlar, ancak çok yavaş yürüyenler her zaman doğru yolu izliyorlarsa koşanlardan ve doğru yoldan uzaklaşanlardan daha çok ilerleyebilirler.
"Biz devlerin omuzlarına oturmuş cüceler gibiyiz; daha çok şeyi görüyor ve biliyor olmamız, uzak görüşümüzün olmasından değil, onların bizi dev gibi omuzlarında yükseltmiş olmalarındandır."
Edebiyat akımları, toplum içindeki çalkantılarla beslenirken, yazar ve şairler ürettikleri metinlerle toplumların/toplulukların düşünme biçimlerini, yaşam felsefelerini şekillendirirler.
"Dar kapıdan girmeye çabalayınız, çünkü geniş kapıyla geniş yol insanları mahva götürür ve buralardan geçenler çoktur; ama hayata götüren kapı dar, yol sıkışıktır ve bunları bulanlar azdır."