Batı Sömürgeciliği ve İslam Dünyası
Yaşar Nuri ÖztürkQuotes
Temel stratejinin omurgasını, İslam'ın içini oyup boşalan yere esasta İslam olmayan bir "ilkel gelenek yığını"nın yerleştirilmesi oluşturmaktadır. Böylece İslam çağa, çağın değerlerine, çağın büyük boyutlar atlattığı insana problem çıkaran ilkel bir anlayış olarak itilecek, dışlanacak ve etkisini yitirecektir.
Bu yöntemin en son ve en tipik görünümlerinden birine, " Müslümansever, Türk dostu, tasavvuf hayranı" diye ünlenen Alman oryantalist Annemarie Schimmel'in "lslam " adlı kitabında (Schimmel; Islam, Albany, The State University of New York Press, 1992) rastlıyoruz. 144 sayfalık bu kitapta İslam adı altında yirmi birinci yüzyılın insanına anlatılanların büyük çoğunluğu Kur'an ve akıl dışı Ortadoğu örfleriyle, hurafelerdir.
Şimdi Müslümanların "işe yarar" hale gelmeleri Ortadoğu enerji kaynaklarını Batı'nın emrine amade kılmalarıyla mümkün olabilir. Bunu Suudi Krallığı, Kuveyt çadır hükümeti gibi isteyerek ve uysalca yaparlarsa ne ala; Kaddafi, Humeyni ve Saddam gibi dik başlılık ederlerse icaplarına bakılır ...
Modern Batı stratejileri şunu istemektedir:
Müslüman olduğunu söyleyenler, çağı ve çağın insanını nefret ettirmeli, Müslümanların küçük görülmelerini haklı hale getiren yüzlerce hata işlemeli, bilgisizlik ve basiretsizlik yüzünden akıl almaz yanlışlar yapmalı, hasımlarına haklılık ve gerekçe kazandıracak davranışlar içine girmelidirler ...
Çoğunluğun dediğini esas alırsak günümüz din savaşlarının mağlubu ne yazık ki sürekli bir biçimde Müslümanlar olmaktadır. Çünkü biten Haçlı Savaşları'ndan farklı olarak, günümüzde Müslümanların silahlan Haçlılar'a göre çok zayıf, çok geride. Savaş sürüyor ama kaybeden hep Müslümanlar oluyor. Çünkü Müslümanlar silahsız savaşıyorlar.
Müslümanlar, ilk günlerinden itibaren, Hıristiyan kilisesinin temel belası olarak görülmüş, sapık, zındık, şeytani insanlar olarak damgalanmışlardır.
Diyalog, dostluk ve kaynaşmaya (entegrasyona) evet,
teslimiyetçilik, eritme ve silmeye (asimilasyona) hayır!