Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.40
Baudolino
Umberto EcoBaudolino Reviews
You can find Baudolino reviews, Baudolino book reviews, Baudolino ratings on 1000Kitap.
Baudolino, sözlü geleneğin hakim olduğu eski zaman hikaye anlatıcıları gibi. Bize kendi hikayesiyle birlikte tarihi olayları, efsaneleri anlatıyor ama duyduklarınızın ne kadarı doğru, ne kadar masal asla emin olamıyorsunuz.
Sonraki zamanlarda da hayat yolunu bu anlattığı hikayeler belirliyor. Kurguladığı hikayelerle(yalanlar) bazen mutlak bir savaşı engelliyor, bazen bir anlaşmazlığı çözüyor.
Köylü bir ailenin oğluyken, hayatına saray soylusu olarak manevi babası olan Kralın yanında devam ediyor.
Kralın, Hristiyanlığı Bizans’ın ve Kudüs’ün ötesine taşımasını, Rahip Johannes’in krallığına ulaşıp İtalya’nın tek hakimi olmasını isteyen dayısı, ölüm döşeğinde bu görevi Baudolino’ye bırakır. Gerekirse her zamanki gibi hikayeler anlatarak Kralı ikna etmesini ister ondan.
Böylece rahip kralın ülkesine doğru bir yolculuk başlar. Fantastik yaratıkların ve efsanelerin yaşandığı yerlere doğru. Yolculuk bitip te geri döndüğünde, arkasında bıraktığı yalanların en acısıyla yüzleşmek zorunda kalacak olsa da.
Okuyalı uzun zaman oldu. Friedrich Barbarossa ve küçük Baudolinonun ilişkisi, ortaçağın karanlık tarihi ve kitapta kendimizden de bir şeyler bulabileceğimiz Haçlı Seferleri ve İstanbul konu edilir. Komplolara açıktır zira tarihte öyledir
(Çok az spoi içerebilir)
Umberto Eco bu defa çok farkli bir yolculuğa çıkardi. Mükemmel bir kurgu ve büyük bir iç çekiş... Savaş meydanları, bugünün siyasi gerilimlerinin odak noktası konular, aşk hikayesi ve daha bir çok serüven. Ortaçağdan günümüze muazzam bir öykü.. Yalancı, kurnaz Baudolino'nun soylu Niketas ile yollarının kesişmesi ile başlayan tarihî olay örgüsü, bir yalancının dilinden doğruları okumak inanılmaz bir deneyim yaşattı. Baudolino; Almanya yakınlarında iki nehrin arasında ki fundalıklarda doğan kahramanımızı; Alman kralının manevî oğlu olarak himayesine alır. Okuma yazma bilmeyen ve sonradan büyük bir azimle bunu başaran baudolino serüvenlerle geçen hayatına bire bin katarak okuru oradan oraya sürükler. Konstantinopolis'in yağmalanmasi, frederich'in esrarengiz ölümü ve kanlı hesaplaşmalar. Hristiyanlık kültürüne ait bilgi ve göndermeler yapan yazarımız; Dili ve üslubu son derece edebî ve akıcı. Eserde en çok hoşuma giden birçok yabancı sözcük gruplarının dipnot olarak geçmesi. Kelime hazinesi konusunda iyii bir kılavuz niteliğinde
Edessa: Şanlıurfa
Selembra: Silivri
Konstantinopolis: İstanbul
Hellespandos: Çanakkale
Eufrates: Fırat
Tigris: Dicle
(Daha birçok sözcük öbeği yer alıyor)
Prag Mezarlığı ve baudolino eserlerini gönül rahatlığı ve ivedilikle tavsiye edebilirim
Bu kitap için tarih, aşk, savaş, entrika, cinayet veya fantastik roman konumlandırması yapılabilir ama bu kitabın verdiği asıl mesaj bana göre; tarih dediğimiz şeyin insanların yaşadığı değil de yaşadığını söylediği şeylerden ibaret olduğudur.
Orta Çağ tarihi uzmanından yine kaliteli bir Orta Çağ romanı.
Baudolino ünlü tarihi roman yazarı Umberto Eco'nun 12. yüzyılda geçen ve mütevazi bir aileye mensup Kuzey İtalya'lı Baudolino'nun Kutsal Roma İmparatoru Frederick Barbarossa'nın hizmetine girişi ve sonrasında yaşadığı maceraları konu alan bir romandır. Romanlarında genelde Orta Çağ Avrupası'nı konu eden Eco bu konudaki uzmanlığını bu romanında da etkili bir şekilde kullanmış. Kitapta Barbarossa'nın Kuzey İtalya seferlerinden üçüncü ve dördüncü haçlı seferlerine kadar devam eden uzun bir süreç ele alınmaktadır. Kitapta ayrıca Orta Çağ Hıristiyan destan ve efsanelerine oldukça geniş yer verilmiş. Üçüncü haçlı seferi bölümünde Selçuklulara da değinen Eco'nun bu kitabı için iyi bir Orta Çağ romanı diyebiliriz.
Okuduğum en güzel romanlardan birisi!
Çağımızın en iyi romancılarından birisi kabul edilen Umberto Eco’nun bu şahane romanı, bir sahtekarın hikayesi: Baudolino.
İtalya’nın kuzeyinde doğan, ve söylediği yalanlarla yarattığı dünyanın içinde tamamen kaybolan Baudolino ile birlikte haçlı seferinden Alamut’a, Akhunlardan Kuzey Avrupa’ya o dönemin tüm
Başta sürükleyiciydi ama ilerledikce durgunlaştı. Biraz fazla metafor vardı. Sonunu çok beğenmedim. Öyle mutlaka okumanız gerek bayıldım diyemeyeceğim. Ama kötüde değildi. Sadece beklediğim kadar etkileyici bir sona sahip değil...
Eco sanırım 2000 li yılların birisinde dönemin en akil insanları listesinde en üstlerde gösterilen insanlardan olmuş. Niye olmuş? İşte bu kafasından, bu okumalarından, bu bilgi birikiminden ve bu nefis dışa vurumundan.
Kitap bir Eco klasiği. 1100-1200 lü yıllar İtalya'sı, Konstantinopolis'i Anadolu'su ve kutsal doğusu. O yılların hristiyan teolojisi, bu hristiyan yorumuna göre birbirini öldüren hristiyan coğrafyası. Bir kurgucu (belki de yazarın hayalindeki kendisi?!) Çeşitli olaylarla bir hayalin peşinden koşarken yanına kattığı dostları, aşkları (en sonucusu aslında tek aşkı), entrikaları, gördükleri, yaşadıkları ile bir dönemin tarihine şahitlik ediyor. Teolojik tartışmalar kafa oldukça doyurucu.
Zevkle okumanızı dilerim.
Kitabı yaklaşık bir yılda bitirdim fakat bunun kitapla bir ilgisi olmadığını belirtmek isterim.
Eco bu kitabında gerçekle fantastik unsurları birleştirmek istemiş. Genelde tarihe bağlı kalan Eco bu kitabında geçmişin masalsı, fantastik unsurlarını da acaba gerçek olabilir mi dedirtecek ustalıkla kitaba işlemiş.
Hikayeyi büyük bir kısmını ana karakterin ağzından dinlerken kitabın sonu sürpriz bir şekilde yardımcı karaktere geçiyor.
Umberto Eco’ nun sevenlerinin üzülmeyeceği gerçek ve gerçek dışı ve hatta bazen açık yalanlarla örülü güzel bir kitap.
Tavsiye olunur ..
Keyifli okumalar diliyorum..
"Umberto Eco, bu romanında okuyucuya tutkuyu anlatmış.Tarih,aşk gibi konuların yanı sıra yeniden yaratılma gibi konularıda bizlere aktarmış.Biraz ağır bir roman olsa da keyifli bir kitap..."