Oysa vazgeçtiğim her şey beni ben yapan geçmişimin bir parçasıydı. Nasıl ki isteyip de vazgeçemediklerin ruhunda yara açıyorsa, istemeden vazgeçtiklerin de içinde uhde kalıyordu. Fark ettim.
Ben seni terk edilmiş evlerin posta kutusunda bekledim mesela. Kırk gün kırk gece tarihi geçmiş faturalarla, pizzacı ilanlarıyla, muhtar adaylarıyla yattım. Gıkım çıkmadı Muazzez, ne demek beklemesin beni?
Keşfetmiştim; sevmenin rengiydi beyaz ve adaletin, her şeye eşit mesafede durabilmenin.. Beyazı o kadar sevdim ki hiç grim olmadı benim. Beyazım, siyahım, gerçeklerim.
Sedef Orman