Bayan Dalloway

Virginia Woolf

Bayan Dalloway Quotes

You can find Bayan Dalloway quotes, Bayan Dalloway book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"İnsanın hissettiklerini hiç söyleyememesi, ne korkunçtu."
Sayfa 130
"Hastalandığımızda en sevdiğimiz insanların bize yararı olmaz."
Sayfa 165
Reklam
Güneşi örten bir bulut gibi sessizlik çöküyordu Londra'ya; düşüncelere. Gayretler bitmişti. Zaman, gönderinde çırpınıyordu artık. Orada duruyoruz; kalakaldık öylece, dedi kendi kendine Peter; içinin bomboş, tamamen boşalmış olduğunu hissederken; alışkanlıkların kaskatı iskeleti bedenimizi ayakta tutan; içimiz bomboş aslında. Clarissa reddetti beni, diye düşündü öylece dururken, reddetti beni.
Sayfa 54
İnsanların unutkanlığı incitici, nankörlükleri yıpratıcı olabilirdi.
Sayfa 155
İnsana başkalarının kayıtsızlığı kadar tuhaf gelen bir şey yoktu.
Sayfa 38
İnsan beklentileri konusunda birazcık sağlam, birazcık rahat, birazcık da makul olmalı.
Sayfa 28
Reklam
Kocasının bakış açısından bakıyordu dünyaya, evliliğin en acıklı tarafı belki de buydu.
Sayfa 86
Yahut ölümün zaten her şeye son vereceğini düşünmek teselli olur muydu?
Sayfa 6
İnsanın dışında, bir ruh halinden başka bir şey olmadığını düşünürdü; bu sefil pigmelerin, bu zayıf, bu çirkin, bu ödlek erkeklerin ve kadınların dışında bir şey arayışıydı, bir teselli, bir avuntu arayışıydı bu.
Sayfa 62
Reklam
Her şeye rağmen sıcaktı güneş. Her şeye rağmen üstesinden geliyordu insan. Hayat bir şekilde, günleri birbiri ardına eklemenin bir yolunu buluyordu, her şeye rağmen.
Sayfa 71
Ellisinin üzerindeki hiç kimse bir kadına ne kadar güzel olduğunu söylemeye devam etmeyi istemezdi, bir adam dürüstse bu isteksizliğini açık açık itiraf ederdi; ellisindeki bir adam, eğer dürüstse, böyle söylerdi.
Sayfa 89
Derin sularda yaşayan balıklar gibiyiz, karanlıkta devasa otların gövdelerinin arasında, güneşin titreştiği boşluklarda yolunu bulan, sonra daha soğuk, daha derin ve daha esrarengiz bir karanlığa dalan; derken aniden yüzeye fırlayıp, rüzgarın titrettiği dalgaların üzerinde oynaşan balıklar gibiyiz; çatışmadan, kendimizi zora sokmadan, alevlendirmeden, dedikodu etmeden duramayız.
ölüm, bir meydan okuyuştu. ölüm, iletişim kurma çabasıydı, insanlar nedense kendilerinden kaçan öze ulaşmanın olanaksızlığını hissediyorlardı; yakınlık uzağa düşüyordu; daha az kendinden geçiyordu insan, yalnız kalıyordu. ölüm bir kucaklaşmaydı.
Evet, bir baharı hak ettim. Hiç kimseye hiç bir şey borçlu değilim.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.