Bakıştaki Değişim 20. Yüzyıl

Bedenin Tarihi 3

Alain Corbin

Bedenin Tarihi 3 Sözleri ve Alıntıları

Bedenin Tarihi 3 sözleri ve alıntılarını, Bedenin Tarihi 3 kitap alıntılarını, Bedenin Tarihi 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuşatılmış bir şehri boyun eğmeye zorlamak için bombalamanın çoktandır meşru sayıldığı bir gerçektir. Fakat herhangi bir taktik sebep olmadan şehirlerin vurulması son derece önemli bir eşiğin aşıldığına işaret eder: Hasım topluluğun silahlı kesimiyle savunmasız siviller arasındaki sınır hasar görmüş, hatta yok olmuştur. Hasım topluluk artık bir bütün olarak düşmanı temsil etmektedir. Bedenleri hedef alan "kıyımlar" için gereken zemin hazırdır.
Sayfa 409 - Düşmanın Bedeni, Sivillerin Bedeni, Ölülerin Bedeni
İşkencenin hangi zalimane fiillerle akraba olduğu sorulacak olursa kadına tecavüzle ilişkilendirilmesi yerinde olur, zira işkencede cinsellik hem somut hem sembolik anlamda temeldir. İşkenceci şiddet uygulayarak, ağzından laf alarak "ötekine sahip olan," "bedenlerin mücadelesinden" galip çıkandır.
Sayfa 415 - Düşmanın Bedeni, Sivillerin Bedeni, Ölülerin Bedeni
Reklam
Evguenia Guinzbourg insanı şeyleştirenin bizatihi ıstırabın kendisi olduğunu söylüyordu. Acı sizi bir odun parçasına çeviriyor.
Sayfa 445
Modern "muharebe" savaşanların stresini süresiz hale getirir. Hem fiziksel hem de fizyolojik ve psişik bir tepki olan stresin işlevi hayati tehlike altındaki bireylerin bütün yetilerini seferber etmektir, fakat insanın dayanma sınırlarının ötesine geçtiğinde felce kadar giden bir çöküşe yol açabilir.
Sayfa 394 - Bedenin Istırabı
Düşman cephesindeki kadınların bedenine zorla sahip olmakla düşmanın kendisine sahip olmak adeta bir görülmüştür. Fakat tecavüz aynı zamanda katıksız gaddarlığın dışavurumudur: Küçük kızların, yaşlı kadınların ayrı tutulmaması, evli kadınlara, annelere kocalarının, çocuklarının gözü önünde tecavüz edilmesi tecavüzcülerin nesebe saldırmaya ne kadar istekli olduklarını ortaya koyar; bu ise gaddarlıktan başka bir şey değildir. Her kim olursa olsun kadına tecavüz savaş eyleminin en derin manasını açığa vurur adeta. Hatta belki de gerçek manasını.
Sayfa 416 - Düşmanın Bedeni, Sivillerin Bedeni, Ölülerin Bedeni
Yaralı olsun olmasın tutsakların ister ilk yakalandıkları yerde ister daha sonra, hatta kamplara götürülürken yolda katledilmesi 20. yüzyılda savaşın değişmeslerinden biridir. Tıpkı sivil halk meselesinde olduğu gibi aşırı şiddet vahşice hareketlerle iyice yoğunlaşır ve şiddet başlı başına bir amaç olup çıkar. Bu noktada amaç sadece düşmanı barındırdığı tehditten dolayı imha etmek değil, ona zulmetmektir, insanlığımı ayaklar altına almak, acı çektirmenin, kirletmenin hazzını yaşamaktır.
Sayfa 412
Reklam
Yaşam alanı insan bedenini koruyan bir zarf olduğundan harabeye dönmüş yerlerin görüntüsü de yine bedenle ilişkilendirilir. Mitralyözlerin tahrip ettiği ormanlarda ağaçlar insan bedeninin bir metaforuna dönüşür. Yaralıların dayanılmaz çığlıkları yükseldiğinde bu sefer işitme duyusu etkilenir. Bu duyuyu durma noktasına getiren patlama seslerinin bedendeki titreşimleri uzun vadede kendine has bir uyuşukluk haline sebep olabilir, pek yok askerin bundan dolayı bazen istemsizce uykuya daldığı görülmüştür.
Sayfa 402 - Bedenden Psikeye
Sürekli hırpalanan beden Sovyet ve Nazi toplumlarında yaratılmaya çalışılan yeni insanın tam tersine dönüşürdü. Fakat yeni tip bedenler büyük oranda fikir babalarının zihnindeki soyut şekillerden ibaret kaldığı halde milyonlarca tutsağın bedeni barbarlığın laboratuvarına dönüşmüştü. Kamplarda "bilançonun" yüzde seksenlere varan oranlarda ölümle kapanmış olması şaşırtıcı değildir.
Sayfa 433 - Beden ve Kamplar
Amerika'da 19.yüzyılda hayvanlar için icat edilmiş olan dikenli tel daha sonra ince insan derisine daha fazla zarar verecek hale getirilmiştir. Aynı dikenli tel 20.yüzyılda başta Avrupa'da insanlara çalışmak, aç kalmak, salgın hastalıklara göğüs germek ve çoğu durumda ölmek üzere evcilleştirilmiş birer hayvana dönüştüklerini belletmekte kullanılan en basit araçlardan biri olmuştur.
Sayfa 419
Batının siyasi ve kültürel dünyasında anormal beden birtakım çelişkili baskılarla kuşatılmış durumdadır. Bir taraftan anormal beden diğerleriyle eşit ilan edilmekte ve adına hoşgörü ve merhamet talepleri yükselmekte, fakat diğer taraftan oluk oluk akan tasvirler bedensel kusursuzluğu ön plana alan bir hiyerarşiyi yüceltmekte, gerçek ya da kurmaca bozuklukları gıyaben parmakla göstermektedir.
Sayfa 351
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.