Bu eser bir vicdan borcunun edası duasıdır.
Seksen yedi yıllık ömrünü davasına adamış çileli bir rehberin gayesinin apaçık ortaya konulması hakkının;
Bu açıklamalarda İslam dünyası, hatta bütün insanlığın huzur ve saadetini sağlayacak tek yol üzerindeki akıl ve ilmin ümidinin duası...
Bediüzzaman Said Nursi ile 1953 senesi Nisan ayında Emirdağ'da konuştum. Benimsenmesi ve yerleşmesi için her yo-la, hatta karunların amir hükümlerine başvurulmuş telkinlerin havada kaldığı bir devirde, redde rağmen vicdanlarda yerini bul-muş bir düşüncenin sahibi için, o günlere kadar, olduğunca açık-layamadığı davasını dörtbaşı mamur ortaya koyabilme imkanı elbette mesud bir netice idi ve ben Bediüzzaman'ı, sohbetlerimi-zin sonunda böylesine mutluluk ve huzur içinde buldum.
Meslek ahlakıma olduğunca vicdanıma emanet vedianın ilk safhasını 1966 yılında Tarih Sohbetleri eserimde yerine getir-dim. Yol bulma hasretinin evlatlarımızı fikirden kana kutuplaş-tırdığı şu günlerde, yirmi yedi senelik bakir hakikatları vicdanı: ma emanet vedianın ikinci safhası olarak takdim ediyorum...
Cemal Kutay
(Arka kapak)