Behçet Bey Neden Gülümsedi?

Abdullah Harmancı

Behçet Bey Neden Gülümsedi? Reviews

You can find Behçet Bey Neden Gülümsedi? reviews, Behçet Bey Neden Gülümsedi? book reviews, Behçet Bey Neden Gülümsedi? ratings on 1000Kitap.

Score

7.5Out of 10
54 People · 15 Review
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 24 hours
NEDEN BU KİTABI OKUMALISIN?
Okuyun okutturun, alın aldırın veyahut sevdiklerinize gönül rahatlığı ile hediye edin. Övmekle bitiremeyeceğim bir kitap okurken anında bitirmek istiyor ama bitmesin daha çok öykü sürsün gitsin istiyorsunuz. Okudukça öyküler etrafınızı sarıveriyor, kişiler, karakterler o kadar bizden hayatın içinden ki bir çok olayı yaşamış ve düşünmüş olma ihtimaliniz var bu yüzden yazarı çok iyi anladım. Sakin ve ince bir üslupla övüyor ve yeriyor düşündürüyor sevdiriyor. Kısacık öykülere dünya kadar meseleyi sığdırmak büyük başarı bence ısrar ediyorum alın okuyun okutturun pişman olmazsınız. Sıcacık bir emek var, hayatın içinden düşünceler var, kapılıp gideceğiniz bin bir duygu durumu var, varda var…
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023230 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
William Faulkner'ın çorak topraklarından sonra-ara vermişken- öykü dünyasında dolanıp da yeni yeni isimler okumak, ve sonra şaşırıp kalmak var: hüseyin su bir tanesiyse, bir diğeri de abdullah harmancı. Sadece "otopsi" adlı öyküsü için bile okunmaya değer bu kitap. Ama Harmancı öykülerinde kendisiyle didişen, başkalarıyla didişen,
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023230 okunma
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
"Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum." Zaman geçmiş. Sahiden ne çabuk geçmiş zaman. İnsanlar yaşlanmış. Çok değil denilse de belki yirmi yıl olmuş. Mahallenin silueti değişmiş. Evler yıkılmış. Eski kadınların sesi gitmiş, sokakta oynayan çocukların cıvıltısı, mahalle bakkalının veresiye defteri, ... Hepsi gitmiş. Erkekleri ölmüş, kadınları dul kalmış. Çocuklar büyümüş, evlenmiş, ana olmuş, baba olmuş, onlar da yaşlanmış. Birileri mahalle değiştirmiş, birileri dünya. Bırakılan bırakıldığı yerde kalmamış. Peki ne oldu? Bunca zaman sonra göz nasıl ilişti, kulak nasıl duydu, yürek nasıl hissetti? Geçmiş, gitmiş her şey? Peki ya nasıl geçip gitmiş? Bir yürek ferahlığı mı, bir vicdan muhasebesi ya da bir yürek yangını mı? Geçip gideni tutmak ne mümkün? Ya şimdi tutulsa zamanın bir ucundan? Tövbenin bir kenarından? Bir bozukluktan, bir şiirden, bir şehirden, bir merhametten, bir inanmaktan, bir sabah ezanından? Çok mu geç kalındı? Vakit daralmakta. Bir karar vermeli, bir duaya iştirak etmeli, bir yolculuğa niyet edilmeli, bir memleket terk edilmeli, bir yüke omuz vermeli. Bir şeyler yapmalı yahut yapmayı denemeli. Vakit daralıyor. Tik tak, tik tak... "Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen  geç" Geç kalmışlığın, son anda fark edişlerin, ara verip geri dönüşlerin hikayesi. Peki ya Behçet Bey ne zaman ve neden gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023230 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Nasıl desem bilmiyorum ama çok sıkıcı bir kitaptı. Beklediğim randımanı alamadım. Bilmiyorum belki de ben edebiyattan anlamıyorum ama cidden saçmaydı. Sürekli mantıksızca hikayeler arasında dolaşıyor falan falan… Okuyup da boşa vakit harcanmasını tavsiye etmem. Daha faydalı kitaplar var..
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023230 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 hours
Üst üste Harmancı öykülerini okurken hep aynı hissiyatı biriktirdim. Müşfik bir yazar, Harmancı. Öykülerinde de aynı müşfik cümleler, mahçup kurgular var. Kelimeleri evirip çevirmiyor mesela. Onlara süslü libaslar giydirmeye zorlamıyor kendisini. Tuhaf bir mağrur duruş var. Bize dair ne varsa, bilhassa doksanların ortalarına doğru iyice görünmez olan imgeler iyice yer edinmiş kendisine öykülerde: akrabalık ilişkileri, dostluklar, mahalle ve mahalleli kavramı, toplumsaldan ziyade bireysel hafızanın çerçevesi... Ziyadesiyle var. Müşfik demişken, yalnızca sevecen manasında değil, daha ziyade sevecenliğin nesneyle diyaloğundan söz ediyorum. Nesneler değerlidir Abdullah Harmancı için. Duvardaki antika saat, otobüs muavinin yoksulluk alâmeti tuşlu telefonu, ilk çocuklarını hevesle turladıkları bebek arabası, ilk uykunun uyuduğu beşik mesela. Değerlidir öykülerinde. Onlardan bir yığın alamet biriktirir, o birikmişliklerde önce kendisine, ardından okuruna pay çıkarır. Nesnelerden ifadelere, ifadelerden gramatik ayrımlara ustaca -ama müşfikliği ihmal etmeden geçiş yapar. Bir araya gelip geçmişten dem vurduğumuzda hangi jargondan destek alıyorsak aynı o jargondan beslenir. Çağdaş Türk Edebiyatının özlem duyduğu anlatı tarzıdır bu. "Kalender" öyküsüne bayıldım. Diğerlerine de pek tabi, fakat Kalender'de bir acayip aura var. Yaşanmış, yaşanması pek tabi muhtemel olan bir durumun öyle ete kemiğe bürünmesi duygulandırdı. Tavsiyemdir. Yazın dünyasının değerli ismi Harmancı'yla 12 Aralık'ta webinar üzerinden programımız olacak. Bolca konuşacağız bunları da. Sizlere de bolca selamları, sevgileri var. Şimdiden heyecanla bekliyorum.
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023230 okunma
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.