Bu eller, bu diller, bu evler, bu sokaklar, insanlar, bu şehir... bizim. Fakat bu ellerden çıkan mahsul, bu dillerden süzülen söz, bu evlerde sergilenen yaşam biçimi, şu sokakların garâbet manzarası, insanların sergiledikleri sapıklıklarla cehenneme dönen bu şehir... Bu şehirler, şehirler dolusu çılgınlık?! Kimin bunlar, sahibi kim bunların?!