Hacı Bektaş Veli'den Balım Sultan'a

Bektaşiliğin Doğuşu

Rıza Yıldırım

Bektaşiliğin Doğuşu Quotes

You can find Bektaşiliğin Doğuşu quotes, Bektaşiliğin Doğuşu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
gerçekten de ahilerin iç dünyalarını belli ölçüde yansıtan fütüvvetnamelere baktığımızda, 13-14. yüzyıllarda ahiler arasında ciddi bir Şii eğilimin olmadığı görülür. bu dönemde yazılan fütüvvetnamelerde Hz. Ali'nin fütüvvetin piri olmasından başka Alevi/Şii olarak değerlendirilebilecek bir öğeye rastlanmaz
Yeniçeri ocağı'nın yerine ikame edilen yeni ordunun mensupları büyük oranda Nakşibendi Tarikatının etkisi altına girdi. bir başka deyişle, ordunun manevi rehberliği Bektaşi Tarikatı'ndan Nakşibendi Tarikatı'na geçti
Reklam
Cahen'e göre, Şia asıl atağını ayrı bir mezhep olarak yükselmekten ziyade, muhtelif sufi akımlar içine sirayet etmek şeklinde gerçekleştirmiştir
Bir taraftan Sünni İslam'ın kurallarını ve sınırlarını net bir şekilde ortaya koyacak ulema kitlesinin olmayışı, diğer taraftan böylesi bir "inşa edilmiş İslam anlayışının" koruyuculuğunu yapacak güçlü siyasi otoritenin henüz belirmemiş olması ve nihayet toplumsal ve siyasi olaylara yön veren dinamik toplumsal kesimlerin anlayış ve zevklerinin bu tarz bir İslam yorumuna müsait olmaması, 13-14. yüzyıl Anadolu'sunda yaşanan "Sünniliğin" oldukça gevşek dokulu bir yapıda olmasını zaruri kılıyordu
halk muhayyilesinde Kerbela hadisesi başta olmak üzereEhl'i Beyt'e karşı yapılan haksızlıkların öcünü alma konusunda simge haline gelmiş olan Ebu Müslim, ahi kültüründe en çok yüceltilen tarihi/efsanevi kahramanlar arasındaydı. ancak bu da onlar tarafından Şiilik alameti olarak görülmüyordu
Orta Çağ Anadolu'sunda egemen İslam anlayışını niteleyecek doğru kavram "heterodoks"tan ziyade "heterojen"dir. Bu dönemde Anadolu'da güçlü bir siyasi merkezin bulunmamasıyla doğrudan ilişkili olarak, kendisini geniş kitlelere empoze edebilecek bir ortodoksi mevcut değildir. Dolayısıyla, bir ortodoksinin yokluğuda heterodoksiden de bahsetmek mümkün değildir. Zira, son tahlilde, heterodoksi ortodoksinin tanımladığı kurgulanmış bir merkeze göre yapılan ideolojik/dini konumlandırmadan ibarettir. Ortodoksi bir kez inşa edildi mi "doğru"nun tekelini eline aldığından, heterodoksi daima "yanlış"ın sapkınlığın alanıdır. Çağdaş kaynaklar dikkatlice incelendiğinde, Orta Çağ Anadolu'sunda böyle bir "doğrunun tekelleşmesi" sürecinin henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır
Reklam
Melikoff Ebu Muslimname'nin Horasan kentlerindeki meslek localarında özellikle Merv ahileri arasında üretildiğini, ilk olarak Farsça ortaya çıkan metinlerin ahiler kanalıyla Anadolu'ya taşındığını ve zamanla Türkçe uyarlamaların yazıldığını söyler
Anadolu'ya iskan etmiş olan Türkmen kitlelerinin anladıkları ve tatbik ettikleri Sünnilik, sınırları oldukça muğlak ve doğmaları bakımından esnek, gevşek dokulu bir yapı arz etmektedir