hiç kimse tanımıyordu kimdiler
gece garın saati bela çiçeği
üçüncü mevki bir vagona bindiler
anlaşıldı erkeğin gideceği
bir şeyden vazgeçmiş gibiydiler
bir türlü karısına bakamıyordu
alsancak garı'na devrildiler
gece garın saati bela çiçeği
hiçbir şeyin farkında değildiler
kalleş bir titreme aldı erkeği
elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
çantasını karısı taşıyordu
ayaküstü birer bafra içtiler
gece garın saati bela çiçeği
şimdiden bir yalnızlık içindeydiler
karanlık geçmişi geleceği
birdenbire sapsarı kesildiler
vagonlar usul usul kımıldıyordu
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
" Sen benim hiçbir şeyimsin .
Yazdıklarımdan çok daha az .
Hiç kimse misin bilmem ki nesin .
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz ... "
Yanlış şehirlere götürür trenlerim
Ya ölmek ustalığını kazanırsın
Ya korku biriktirmek yetisini
Acılarım iyice bol gelir sana
Sevincim bir türlü tutmaz sevincini
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Yere bilmem kaç köşeli bir yalnızlık atmış, üzerine bir balgam çivilenmiş, demek ki sarhoş : karanlığın bu sinsi celladını tanıyamıyor: yalnızlığı, yalnızlık önce kral. Sonra ve daima cellat...
Her Defasında ya daha başlamadan tiksineceksiniz ya sonraki yıkılışınız öncekilerden birkaç misli daha ağır olacak, bozulacaksınız. çünkü alkolun yalnızlığın ve karanlığın krallığında, düpedüz aşk bile beşeri ve yüksek bir tamamlanma olmaktan çıkmış; adamın ayağını bütün bütün kaydıran, kirli, hayasız bir oyun olmuştur. daha çok paranın, en çok alkolün, bilmem ne kadar züppeliğin ve gösterişin sırtında dönen yüzde seksen yalan, yüzde on aldatmaca, yüzde on kirletmece olan bir oyun!