Bir marketten ucuza bulduğum için aldığım bir kitaptı. Fazla bir bilgim veya okumak için aşırı heveslendiğim bir kitap değildi. Fakat şuan iyi ki de alıp okumuşum diyorum çünkü her anlamda beni yansıtan bir kitaptı. Evreninde ki o gotiklik o kadar çok hoşuma gitti ki özellikle yazar bu konuyu gerçekten çok güzel yazmıştı. Her kelimesinde içinde
Puanım: 9/10
Belladonna'yı sırf kapağı için almıştım; beğeneceğimden pek ümidim yoktu ama kitap çok güzeldi. Kitaptaki duygular ve o gizemli gotik hava bize çok iyi aktarılmış. Yazarın betimlemeleri, atmosferi adeta yaşatıyor. Kitaptaki ters köşeler de ayrıca hoşuma gitti. Konusuna ya da yorumlarına bakmadan okumuştum, iyi ki de öyle
Signa çocukluktan beri ölümü görüyordur. Bununla birlikte de gittiği her yere ölümü de götürüyordur. İstemese bile etrafındaki insalar ölüyor bunun yüzüden de bir koruyucu aileden diğerine gitmek zorunda kalıyordur. Neyse en son gitti ailede biri ölüyor ve onun katilini ölümle birlikte aramaya çıkıyor.
“Bin yıldır seni bekliyordum, Signa Farrow.
Bu dünyada şafağın doğduğu ilk günden beri seni bekledim.
Sen benimsin ve ben de seninim ve birlikteyken bu dünya bize ait.”
Şimdiye kadar okuduğunuz bütün fantastik yetişkin romantik kitapları bir kenara koyun .
Size öyle bir kitap önereceğim ki okurken işte bu ya dedim beni kendime getiren uzun
Selammm Millet
Bugün sizlere uzun zamandır beklettiğim bir kitabın yorumuyla geldim. Normalde konusuna dair hiçbir fikrim yokken sadece kapak tasarımına vurulup almış olduğumu biliniz lütfen. Daha sonra okuduğum diğer yorumlardan yola çıkarak kitabın fantastik olduğunu öğrendim. Ama sadece fantastik demek kesinlikle çok basit tutar bu kitabı.
