La Diva Turca

Ben Leyla Gencer

Evin İlyasoğlu

Ben Leyla Gencer Gönderileri

Ben Leyla Gencer kitaplarını, Ben Leyla Gencer sözleri ve alıntılarını, Ben Leyla Gencer yazarlarını, Ben Leyla Gencer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
352 syf.
8/10 puan verdi
Kitap sadece Leyla Gencer’in hayatına ve onun üzerinden bir döneme değil, okurken merak edip araştırmak isteyeceğiniz farklı konulara da ışık tutuyor. Gencer’in repertuvarında olan operalardan ve bunların kompozitörlerinden tutun da, döneme damga vuran solist ve şeflere kadar, pek çok tamamlayıcı bilgiyle donatılıyorsunuz. Yazar Evin İlyasoğlu’nun verdiği önemli bilgiler içerisinde beni en çok şaşırtanlardan biri de ülkemizde bir dönem, operaların Türkçeye çevrilmesi ve Türkçe oynanmasının şart koşulması oldu…
Ben Leyla Gencer
Ben Leyla GencerEvin İlyasoğlu · Yapı Kredi Yayınları · 20195 okunma
Benim hayat hikâyem benim opera dünyam demektir. İnsan köklerini hiçbir zaman inkâr etmemeli. Ben Avrupa’ya gidip Avrupalılaşmadım, Türklüğümü her zaman muhafaza ettim. TÜRK olduğumu her yerde söyledim. İsmimi de değiştirmedim. Önceleri bazı program notlarında ‘Leila’ yazsalar, bazı radyo anonslarında ‘Genger’ deseler de hemen orijinaline çevirdim. Ben hep Leyla Gencer olarak başladım, öyle kaldım. Her şeyi kendi tırnaklarımla kazıyarak yaptım. Leyla Gencer
Reklam
Leyla Gencer, La Diva Turca, 20. yüzyılın gelmiş geçmiş muhteşem sopranosu olarak müzik tarihine geçti. Doğa vergisi yeteneği, inanılmaz enerjisi ve çalışkanlığıyla 20. yüzyıl opera icracıları arasında unutulmaz bir yere sahip oldu. 1950’den 1983’e kadar opera temsilleriyle dünya sahnelerinin aranan prima donnasıydı. Opera temsillerinden sonraki yıllarında resitalleriyle, hatta çadır tiyatrolarındaki temsilleriyle, konferanslarıyla, hocalığıyla hep gündemde kaldı. Kendini yeni kuşak operacılar yetiştirmeye adadı. Bugün nice opera sanatçısına veya operasevere sorun, hepsi de La Scala’nın bu ünlü Diva’sını tanımlamadan önce neredeyse saygı duruşuna geçecektir.
Olağanüstü konsantrasyon yeteneğiyle, bilmediği eserleri hızla öğrenmiş; hırslanmış, çalışmış ve öyle bir ivme yakalamıştı ki, tutkusuyla egosu doruğa tırmanmış, bir zincirin halkaları gibi başarılarını birbirine bağlamıştı. Her rejisörden, her orkestra şefinden, hele Serafin, Gui ve Gavazzeni gibi sanatına, hatta hayatına yön veren maestrolardan çok şey öğrenmişti.
Operacı olabilmek derin hem de çok derin bir ihtirastır. 1950’de Ankara’da ilk defa oynadığım Santuzza rolünde ne kadar heyecan hissettimse, 1983’te Venedik’teki La Fenice’de, sahneye veda temsilimi verdiğim Corilla rolünde de aynı heyecanı duymuştum. Tam 33 yıl 60 opera sahnesinde 73 farklı prima donna rolünü oynadım. Ekseriyetle hâkim kadın rolleriydi. Dominant kadın. Başı dik, meydan okuyan mağrur. Bazen de hakkı yenmiş, âciz mağdur kadın. Leyla Gencer
"Metni, müzikal cümleleri, ritimleri, anlamları her zaman dikkatli bir şekilde notadan gözünü ayırmadan büyüteçle takip ediyordu Gencer. İçindeki her kelimeyi kesiyordu ve her bir hecede kalpten gelen doğru aksanı talep ediyordu. Onun uzlaşmazlığı nereden geliyordu, anlamıştım: Dinleyicileri için kelimelerden müziğe ve orada oluşan duygu bulutlarını iletmek! Bu misyonu omuzlarında yerleşmiş bir yük gibi, çok iyi taşıyordu. Bizlere de bu yükü taşımayı açıklıkla öğretti." -Amelia Imbarrato
Reklam