Afişlerde görülen bir yüz, haberlerde duyulan bir isim ve insanın içini burkan bir trajedi. Geleceği umut dolu görünen, gencecik, yakışıklı bir adam sıcak bir yaz gecesi evinden çıkar. Aradan yirmi dört saat geçmeden cesedi bulunur. Öldürülmüştür. Ortada hiçbir işaret, hiçbir ipucu yoktur. Katile ulaşmak neredeyse olanaksız görünmektedir.
Birçok kişi gazete manşetlerini okuyup geçer. Kimileri belki içinden sessizce dua eder. Sonunda herkes olanları unutur ve kendi yaşamına döner.
Peki ya genç adam sizin oğlunuzsa?
Ya da hayattaki ne büyük aşkınızsa?
(Tanıtım Bülteninden)
