Çiçekler tazeyken de, kuruyken de güzeldiler, çünkü çiçekler iyi ve kötü diye ikiye ayrılmıyorlardı. Çiçekleri sınıflamak isteyenler, ancak kokularına, renklerine ve yetiştikleri, yani çiçeklerin sevdikleri mev- simlere göre gruplara ayırabilirlerdi, ya da birbirlerine olan akrabalıklarına bakarak. Ama insanlar öyle mi ya, insanlar iyiler ve kötüler diye ikiye ayrılıyorlardı. Keşke insanlar da çiçekler gibi yalnızca renk, koku ve sevdikleri mevsimlere göre üçe ayrılsalardı. Yani: Yeşil, sarı, beyaz, kırmızı, pembe, mor, mavi insanlar olsa, sonra gül, leylak, karanfil, kır çiçekleri, zakkum, sümbül, elma çiçeği koksalar. Beri yan- dan, kışı ve karı, yazı ve denizi, ilkyazı ve kırları/kuşları, sonyazı ve bulutları sevenler diye mevsimlere göre gruplansalardı.