Benim Adım Palyaço

Nilgün Ilgaz

About Benim Adım Palyaço

Benim Adım Palyaço subject, statistics, prices and more here.

About

Pisipisiotuyla oynayan çocuk ya da küçük palyaço... Can, on bir yaşında. Annesi ve abisiyle birlikte yaşıyor. Okul masraflarını çıkarmak için hafta sonları doğum günlerinde abisiyle birlikte palyaçoluk yapıyor. O işini severek yapsa da karşılaştığı zorluklar kimi zaman ümidini kırıyor. Ama Can, abisi ve annesi kocaman bir aile... Birlikte olunca çözemeyecekleri sorun yok! Nilgün Ilgaz, Benim Adım Palyaço'da hayallerin peşinden koşmanın ne çok şeye çare olduğunu gösteriyor.
Estimated Reading Time: 3 hrs. 24 min.Page Number: 120Publication Date: March 2019First Publication Date: November 2015Publisher: Çınar Yayınları
ISBN: 9789753482622Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 71.9
Erkek% 28.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Nilgün Ilgaz
Nilgün IlgazYazar · 9 books
1956 Gölcük doğumluyum. Kdz.Ereğli’de TED Kolejinde ortaokula başlayıp İstanbul Kadıköy Maarif Koleji’nden 1975 yılında mezun oldum. Yıldız Mimarlık Fakültesi son sınıftan ayrıldım. Türk Hava Yolları’nda ve TÜYAP Fuarcılık şirketinde yönetici olarak çalıştım. İlk kitabım “Çocukluk Limanıma Sığınan Foklar” 2003’te, “Dostum Çino” 2005’te, “Kahraman Çino” 2009’da ve “Benim Adım Palyaço” 2015’te yayımlandı. Kitap okumayı, yazmayı, resim yapmayı, eldeki artık materyallerle bir şeyler yaratmayı çok severim. Bir de çocukları çok seviyorum. Yaşları hiç önemli değil, ama onların hayal dünyalarını, hayata bakışlarını, buluşlarını hayranlıkla izlerim. Kitap yazmak gibi bir niyetim hiç yoktu. Hatta kayınpederim Rıfat Ilgaz, anlattığım çocukluk anılarımı çok beğenir “Bunları yazmalısın.” derdi. Ben de “Baba yazar olan sizsiniz, ben anlatayım, siz yazın.” derdim. Bir gün benim kitap yazdığımı ve binlerce sattığını görebilseydi, sanırım çok mutlu olurdu. Rıfat Ilgaz’ın gelini olmaktan gerçekten çok mutluyum. Ayrıca on yıl aynı evi paylaşmak da çok keyifliydi. Onun kitaplarının düzeltmelerini ben yapardım. Dil bilgime ve dikkatime güvenirdi. Ondan pek çok şey öğrendim elbette sohbetlerimizde. Ondan esinlenmedim ama hayatı daha farkında olarak yaşamayı ve toplumcu gerçekçi düşünmeyi öğrendim. Yazına dair de öğrendiğim çok şey var. Kitaplarımın hepsinin yazılmasına yaşadığım bir olay sebep oldu. “Farkındalık” çok önemli. Farkında olarak yaşıyorsanız, kitap yazmak için çevrenizde çok konu var. Bir gün gazetede okuduğum “Bir yılda 3 milyon fok yavrusunu döverek öldürdüler” haberi, beni bir anda çocukluğuma geri götürdü. Yaşadıklarımı yazdığım “Çocukluk Limanıma Sığınan Foklar” ın yazılmasına neden oldu ve böylece yazın hayatına girmiş oldum. İkinci kitabım “Dostum Çino” da; oğlumuza aldığımız köpek, bir hafta sonra evden gitmek zorunda kalınca o bir hafta içinde evde yaşadıklarımızı yazdım. Bu kitabı yazmama neden de, Çino gittikten bir hafta sonra anneler günü nedeniyle oğlum Anıl’ın yazdığı bir kompozisyondu. Bu yazısıyla okulda ödül almış. Yazıyı kitaba aynen bastık. Bir gün ev taşırken bu yazı elime geçti, okudum okudum, çok duygulandım ve ikinci kitabım Dostum Çino çıktı. Üçüncü kitabım “Kahraman Çino” da, yaşadığımız olayların sürprizli bir devamıydı. Son kitabım “Benim Adım Palyaço”, bir kitap fuarının kapısında tanıştığım on-on bir yaşlarında palyaço kılığında mısır satan küçük bir çocuğun yaşamından etkilenerek yazdığım bir kitap oldu. Çok da sevdim son kitabımı. Başka türde yazmayı hiç denemedim, istemiyorum. Yine hep çocuklar için yazmaya devam edeceğim. Şu an üzerinde çalıştığım bir kitap daha var. Daha doğrusu bu kitabı yazarken araya” Benim Adım Palyaço” girince yarım kalmıştı, şimdi ona devam ediyorum. Benim Adım Palyaço’ nun da sanki devamı olacakmış gibi gözüküyor. Kitabım basıldıktan sonra okurken sonuna geldiğimde olay sanki devam edecekmiş, etmeliymiş gibi hissettim.