Önümden inanılmaz açgözlü, inanılmaz kaba içgüdüleri olan insanlar bir sel gibi akıyordu; onların hayata karşı öfkeleri, hayattaki her şeye karşı duydukları gülünç düşmanlık ve kendilerini umursamayışları hoşuma gidiyordu. Orada dolaysız olarak yaşadığım her şey beni bu insanlara çekiyor; bende onların sert, dokunaklı çevrelerine katılma, orada kaybolup gitme isteği uyandırıyordu.
Sayfa 5