Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.40
Benoni
Knut HamsunLow Rated Benoni Reviews
You can find Low Rated Benoni quotes, low rated Benoni book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
7.4Out of 10
240 syf.
6/10 puan verdi
Benoni, tıpkı Açlık romanı gibi Knut Hamsun'dan yarı otobiyografik özellikler taşımaktadır. Dokuz yaşında ailesinden ayrılan Hamsun, postane işletmeciliği yapan amcasının yanında çalışmaya başladı. Yazarın Benoni karakterini öncelikle postacı olarak kurgulamasının buraya dayandığını düşünüyorum. Amcasının onu sürekli dövmesi ve aç bırakmasının ardından onun yanından kaçar ve çeşitli işlerle uğraştıktan sonra bir iş adamından onu desteklemesini ister. Benoni romanındaki Mack karakteri için de bu iş adamına selam çaktığını söyleyebiliriz.
Gelelim romana, karakterimiz Benoni Hartvigsen'in basit bir postacıdan, köyünün en zengin adamı haline gelmesi sürecine kadar çevresinde yaşayan insanlarla ilişkileri, aşkı, kibri ile bu köydekilerin gündelik yaşamlarına konuk oluyoruz. Romanda paranın insan ilişkilerinde en belirleyici unsur olduğunu görüyoruz. Karakterimizin parası varsa Hartvigsen, parası yoksa Benoni olduğunu görüyor; soyadı ile anılmak ve insanların ona direkt sen diye hitap etmemesi için beş parasızken bile gösteriş yapmaya çalışması, bunun anlaşılmaması için çaba sarf etmesi oldukça güzel ayrıntılardı.
Yıllar önce Açlık, geçen yıl Salka Valka ve şimdi de Benoni'yi okuyunca İskandinav coğrafyasında paranın en önemli mesel olduğunu düşünmeye başladım.
Söz konusu İskandinav edebiyatı olunca ilk akla gelenlerden Hamsun. Benoni ise yazarla ilk tanışma kitabım. Eser, coğrafyanın eşsiz sert kimliği ile sınırlandırılmış, karakter seçimleri ve anlatımı ile de bu coğrafyaya ve toplumuna uygun olarak incelikle işlenmiş. İnsanların para için yapabilecekleri veya yapamayacakları, ya da yapmak istemeyip de yapmak zorunda kaldıkları üzerine... Ya da para aracılığıyla mevki, makam, statü, titr, şan, sıfat, ün, saygınlık kazanmak uğruna yaptıkları... Ya da sadece "adam" yerine konmak, "efendi", "bey" olarak hitap edilmek üzerine çalışmak, fırsatları değerlendirmek adına yaptıkları... Benoni, aslında bakıldığında bunların her birine yönelik detaylı karakter çözümlemeleri sunan herhangi bir karakterin daha öne çıkmadığı bir anlatım bana göre.. yani her ne kadar ismi ana karakter olması gereken Benoni'den ve onun bir yerlere gelmek için verdiği çabaların çevresinde şekilleniyor olsa da diğer karakterler ve bu karakterlerin yaptıkları da benim için aynı düzeyde çarpıcı. Her bir karakter sonuna kadar yaşıyor. Bütün bunlara rağmen biraz da eksik hissediyorum. İnsan ilişkileri adına, betimlemeler adına.. Nedenini ben de çözemedim. Halbuki Benoni'nin Rosa için yaptıkları, her bir detayı ile gözümün önünde. O veranda... Kuş kafesi... Gümüş çatal-bıçak... Ama yine de biraz eksik hissettim. Belki kitabın yarıda bitmesi de bunu etkilemiş olabilir. Yarım kalan şeylere duyduğum hüzün nedeniyle de ikinci kitap olan Rosa'yı da sipariş ettim.
Bu arada kapak tasarımına diyecek hiçbir şeyim yok
Herkese iyi okumalar!
Hayırlı akşamlar
Benoni, Hamsun'un okuduğum 3.kitabı oldu.
Pan'ın devamı denilen bu kitapta bir kaç karakter ve mekan haricinde pek bir alaka yok açıkçası. Ancak kitabın sonunda Pan daki bir karakterden bahsedip o mevzunun yine devam kitabı denilen Rosa'da ele alınacağı yazılmış. 3. Kitaptan bir şeyler uçabilirim o halde.
Bu eser Benoni ismindeki bir postacının başından geçenleri konu alıyor. Ama öyle hareketli bir hayatı yok Benoni'nin. Akıcı ama sağlam bir kurgudan öte insan ilişkilerine, günlük hayatta toplum içindeki davranış şekillerine odaklanmış. Kahraman sonradan zengin olan safça biri ancak eziklik duygusu öyle yer etmiş ki kazandığı saygınlığı kaybetme korkusuyla baş etmeye çalışıyor. Bu sebeple gösterişli eşyalar ile insanların gözünde bir değer ifade etme gayretinde.
Kitaptaki en belirgin şey buydu bence. Onun bu duygularını tetikleyen sevgili toplumumuzu da unutmamak lazım tabiki. Saygın olabilmek için gösterişi kullanmak günümüze de yabancı bir şey değil sanki..
Benoni'nin mal edinme, aşık olma, toplumda statu elde etme yolundaki hikayesini sıkılmadan okudum.
Tüm bunlar Hamsun un vazgeçmediği mekan Norland da geçiyor. Güçlü tasvirler olmasa da balıkçılık ile alakali gözünüzde hoş Norveç manzaraları canlanıyor. Behçet Necatigil çevirisiyle hoş bir okuma oldu.
Sonu net şekilde bitmiyor o sebeple Rosa'yı okumak artık şart oldu deyip hemen edindim.
Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim
*** TİMAŞ YAYINLARI baskısı üzerinedir:
“Aşka izin olduğu anda kirlidir, rezildir aşk. Bir an alışkanlık haline gelir, ama aynı anda aşk buhar olup uçmuştur.”
.
Böyle sert bir alıntı ile giriş yapmamın sebebi aslında hayatın da pek çok sert yanlarının olması. Aşk kirli ve rezil midir her daim? Sanmıyorum. Ama pek çok şeyi ellerimizle bizim kirlettiğimizi, onları fazla kaynatıp buhar olup uçmalarına neden olduğumuzu biliyorum. Knut Hamsun da hayatın o yanları ile yüz yüze gelmiş ve insanları da bu yüzleşmeye maruz bırakmak istemiş bir yazar. Açlık'ta karın ağrıları çekmiştim, açlık çekmenin aksine soğuk bir zeminde uzanıp sadece tavana bakmak istemiştim. Karanlık ve nem kokan bir odada. Benoni'de ise o oda sessizdi sessiz olmasına. Ama dışarıda fazla gürültü vardı. Benoni arada kalıp içine çekildikçe o sesler odaya doluştu. Hayatı basit ve kendiliğinden anlamlıyken, karmaşıklaştıkça anlam da dağıldı. Benoni onu okuduğumdan habersiz verandasında oturdu. Kazanıp kaybettiklerini düşündü, öfkelendi, hırslandı, kalbini yumuşattı..
.
Hamsun'u seçimleri sebebiyle sevmiyor olsam da karakter yaratma konusunda ne kadar iyi olduğu su götürmez. Benoni de sinikliğiyle, anlamsızlığıyla beni yakaladı . Aslında başı ve sonu parçalanmış bir eser okuyorsunuz. Büyük olaylar da yok. Birbirine tuzaklar kuran, birbirinin canını yakan, aşık olan-aşkından gidenlerin olduğu bir eser. Ve çokça Hamsun'un topraklarından izler taşıyor.
Çeviride Behçet Necatigil'in şiirsel dilinin olması sebebi dahi yeterli Benoni'yi okumaya. Kapak tasarımı yine çok başarılı ve yine Barış Şehri!
Benoni, Norveç kıyılarının sakinlerinden "Benoni" adlı karakterin etrafından dönen birtakım yaşamsal faaliyetlerin anlatıldığı, Nobel Edebiyat Ödüllü Knut Hamsun'un eseri. Yaşamsal faaliyetler yerine olaylar desem olmaz mıydı? Tam olarak olmazdı. Çünkü kitapta aman aman şeyler olmuyor olay diyebileceğimiz. Genel olarak Norveç kıyılarındaki bir kasabanın sakinlerinin gündelik yaşamları, balıkçıların uğraşları, postacı Benoni'nin zaman zaman silik zaman zaman sinir bozucu kişiliği var. Knut Hamsun sinir bozucu karakter yaratma konusunda çok başarılı. Bir laf vardır; "Aç oturur ama sandalyede oturur." diye. Benoni de tam olarak böyle bir karakter. Tabii yaşadığı bazı zor şeyleri anlıyorum ama başına gelen şeylerin hazırlığını kendi elleriyle yaptığı için sinir bozuculuğunun önüne geçemiyor anlayış seviyem. Tüm bunlara rağmen hoş bir kitaptı. İnsan Knut Hamsun okuduğu için pişmanlık duymamalı hem. Devam kitabı Rosa var bir de. Benoni öyle bir yerde bitiyor ki Rosa'yı da okumayayım diyemiyorum şimdi. Açlık'tan sonra farklı bir Hamsun okuma deneyimi oldu. Her ne kadar karakterlerin sinirimi bozan yönlerinde ortaklıklar olsa da... İlgililerine tavsiyedir.
Knut Hamsun'un okuduğum ilk kitabı olan Benoni, kitabın ismini de taşıdığı Benoni karakterinin hayatını ve şansını ele alıyor. Kararları toplum tarafından benimsenme ve görünme üzerine şekillenen Benoni'nin şansı yaver gidip zenginliğe ulaşmasına rağmen aşk hayatında mutluluğu bulamadığını görüyoruz. Kitabı açıkçası pek beğenmedim. Karakterlerde bir derinlik göremediğim gibi sade anlatımı ve Benoni karakterinin şansının yaver gitmesine dair vurgunun belirgin olması, okurken sıkılmama neden olduğunu söyleyebilirim.
Benoni...Hartvigsen...
Benoni... Hartvigsen... Sayın Hartvigsen... Hangisi kulağa daha saygın geliyor?
Kim sayar seni? Başkaları ne der, senin hakkında ne düşünür? Üç kuruşa endeksli bu dünya düzeninin en acı tarifi, ye kürküm ye dünyası... Bu saygınlık için yaşamanın anlamını sorgulatıyor Benoni.
Çemberin dışına çıkmaya akıl erdiremeyen ve bir şekilde o çember içinde kabul edilebilir statülerini bulur bulmaz her şeyi iyimserlikle karşılayan, saflaşan ve duyarsızlaşan insan tarifi...
Benoni
‘’Mesele ne harflerde, ne de kelimelerde!"
"Ya neyde?"
"Manasında!"
Son 3 aydır dönüp dolaşıp kendimi İskandinav kültürünün kucağına atıyorum sanırım. Doppler serisinden sonra da bu ay Norveç edebiyatının başını çeken yazar #knuthamsen ile beraberdim. Bu ay yazara ait iki kitap okudum bunlardan birincisi #benoni oldu.
Geçtiğimiz yıllarda okuduğum bir kitap vardı. Açlık !!! Bu kitabı okurken her sayfasında içim acımış ve mevcut durumum için şükretmiştim. Knut Hamsun'u ülkemizde tanıma fırsatı bulduğumuz bu kitabı okuduğum dönemde herkese tavsiye etmiştim. Bugün Benoni isimli kitabını okudum. Knut Hamsun'un kalemini ne çok özlemişim.
Benoni, her ne kadar özünde yaşanılan dönemin toplum yapısını irdeleyen bir eser gibi görünse de aslında ümitsiz bir aşk hikayesidir. Beni biraz tanıyanlar bilir. Aşk kitapları hemen hemen hiç okumam. Ancak Hamsun'un bu kitabında salt bir aşk hikayesinin işlenmediğini biliyordum.
Devamı : kitapofisihakan.com/edebiyat/benoni