Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İşbirliği Ritüelleri, Zevkleri ve Politikası

Beraber

Richard Sennett

Beraber Sözleri ve Alıntıları

Beraber sözleri ve alıntılarını, Beraber kitap alıntılarını, Beraber en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
LUTHER
Tanrı’nın kilise yaptığı yerde, şeytan da bir şapel yapar
Milton
Akıl kendi yerinde ve kendi içinde Cehennemden bir cennet, cennetten bir cehennem yapabilir
Reklam
C. Wright Mills
Sos­yal aktörler toplum tarafından kendilerine tahsis edilen rollere hem adapte olmaya hem de onlarla aralarına bir mesafe koymaya çalışırlar. İnsanlar kendilerinin yaratmadığı koşullarla beslenen kaygıyla uğra­şırken içsel bir güç geliştirir.
sonuç eylemin değersizleştirilmesidir.
Her şeyi bilemezsiniz ama bildiğiniz bir şey bile sizi okkalı bir zengin yapabilir
Facebook ve atası Friendster, başlangıçta flört için kullanılan sosyal paylaşım siteleriydi. Facebook’un şekillendiği Harvard’da, networkun olayı etkileyici bir kişilik sergilemesiydi; flörtten diğer sosyal ilişkilere genişledikçe, re­kabetçi dışavurum güçlendi; Facebook tarihçisi David Kirkpatrick’in sözleriyle, “İlk günden beri ‘arkadaş olmanın’ rekabet gibi bir öğesi vardı. Eğer oda arkadaşınızın 300 arkadaşı varken sizin sadece 100 ise daha iyisini yapmanız lazımdı.” Site, başlarda grup içi bir elit üze­rinden gelişti; büyüdükçe, bir insanın çekiciliğini o insanın bağlandığı insanların niceliğiyle tanımlayarak, bu üstünlüğü taşımaya devam etti
Reklam
Müslüman filozof İbn-i Haldun, becerinin, zanaatkarın özel uzmanlık alanı olduğuna inanır­dı. Belki siz de benim gibi, insanların kokteyl sohbetlerinde başarılı olmalarını ya da ihtiyacınız olmayan şeyleri size satmada becerikli olmalarını tavsiye eden “sosyal beceri” kullanımından hoşlanmıyorsunuzdur. Ama daha ciddi bir sosyal beceri türünden bahsedebilmek mümkün; her çeşit iyi dinlemek, anlayışlı davranmak, anlaşma nok­taları bulmak ve anlaşmazlıkları yönetmek ya da inatçı bir tartışmada gerilimden kaçınmak gibi beceriler. Bütün bu etkinliklerin teknik adı “diyalojik becerilerdir.” Bu kavramı açıklamadan önce, bu tür vasıflı işbirliklerinin neden daha çok gündelik davranışın uygulamalı alanındansa, olması gerekenin ideal alanına aitmiş gibi gözüktüğünü sorgulamamız gerekir.
Futbol yıldızı David Beckham ve karısı, Spice Girls’ün “Havalı Baharatı” Victoria Beckham, 2004’te oğulları Romeo ve Brooklyn’i vaftiz etmeye karar verdiklerinde bir sorunla karşılaştılar. Baba Beckham Brooklyn’in doğumundan sonra basına şunları söyledi: “Brooklyn’i kesinlikle vaftiz ettirmek istiyorum ama henüz hangi din olduğunu bilmiyorum.” Onlar bir ritüel icat etmeye karar vermişti. Doğrusunu söylemek gerekirse ufaklıklar, smokin olayıyla bir şekil­ de gölgede kalmıştı. Altı çeşit yemek servis edilmişti, dedikodular kişi başına 2,500 pound harcandığını söylüyordu. Şarkıcı Elton John, Beckham malikânesine kendine özgü gümüş Rolls Royce’u ile gelmiş, diğer ünlüler ne zaman geleceklerine ve ne giyeceklerine dair basını özenle bilgilendirmişti. Anne Beckham yemekleri ve çiçekleri olduğu gibi servisi de organize etmişti. Malikânenin küçük kilisesi üzerinede iki Budist mihrabı yapılmıştı. Kulağa komik gelen bu olayda, ebeveynleri sadece hızla büyüyen Romeo ve Brooklyn’e bir jest yapmak istemişti. Fakat Ingiliz kilisesi bu duruma çok sinirlenmişti. Hiçbir papaz, töreni gerçekleştirmeyi kabul etmemişti. Piskopos, tabii ki tüm bu lüksten nefret etmişti; bir bebeğin üstünden pahalı şişelerde suları (ya da daha da kötüsü, dedikoduya göre, kaliteli şampanya) akıtmayı yakışıksız bulmuşlardı. Fakat dahası, papazlar Beckhamlar’ın kendileri için bir ritüel yaratma girişimlerini küçümsemişlerdi; zira hakiki ritüelin kutsallığı gelenek­ten gelir, kökleri zamanın buğusuna gömülüdür. Kiliseye göre, ritüel uydurma olamaz, yaratılamaz.
Açıktır ki karşılıklı saldırganlık bir şehri bir arada tutamaz; ama Aristoteles bu öğretiyi daha da incelikli hale getirir. Kavimcilik, der, bilmediği hal­de, diğer insanların neye benzediğini bildiğini düşünmekle ilgilidir; diğerlerinin dolaysız tecrübelerinden yoksun olmak, insanı son çare olarak korku dolu fantezilere başvurdurtur. Günümüze uyarlanırsa, bu düşünce stereotip düşüncesidir.
Sempati ve empati ikisi de tanımayı aktarır ve ikisi de bir bağ ku­rar. Ama biri kucaklaşmayken, diğeri bir karşılaşmadır. Sempati, fark­lılıkların üstesinden özdeşleşmenin hayali eylemleri ile gelir; empati ise, başka bir insana, ona ait koşullarla bakmaktır. Genellikle sem­patinin empatiden daha güçlü bir duygu olduğu düşünülegelmiştir; çünkü
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.