- Ama ben aşığım ve aşık olmak istiyorum, onun bana olduğu kadar aşık,bu yüzden beş yıl bekleyebilirim, geceleyin bütün dünya karanliktayken onun ışıktan saç örgülerini boynuma sarabilmek umuduyla.
- Çok genç,on beş yaşında..
- Böyle ifadeler hoşuma gitmiyor. Onun yaşadığı,onun kendisi olan on beş yıl.. On beş kar,on beş esinti,on beş günbatımı niye demeyelim? Sizin kaçacak, uçacak, aşkınızı bütün gökyüzüne yayacak cesaretiniz yok mu?
- ( Oturur ve elleriyle yüzünü örter.) Onu öyle seviyorum ki!...
- ( Ayakta ve capcanlı) Yada daha doğrusu : On beş gül,on beş kanat,on beş kum zerrecigi.. Aşkınıza yoğunlaşıp onu bagrinizda yaralayıcı,mini minnacık hale getirmeye cesaretiniz yok mu sizin?