Betonda Yeşeren Gül

Tupac Shakur

About Betonda Yeşeren Gül

Betonda Yeşeren Gül subject, statistics, prices and more here.

About

Yeteneği sınırsızdı... Saygı ve özeni yönlendiren saf bir güçtü. Ölümü trajikti... Sesinin gücüne şiddetli bir bağlılık vardı. Mirası direnmektir... Her zaman olduğu gibi bugün bile hayat dolu ve canlı Tupac Shakur’un en içten, en samimi düşünceleri, bir anda klasiğe dönüşen Betonda Yeşeren Gül sayesinde, ancak ölümünden sonra anlaşıldı. Tamamen kişisel şiirlerden oluşan bu koleksiyon, sanatçının esrarengiz dünyasını ve onun sayısız çelişkisini yansıtan bir ayna adeta. 19 yaşındayken kendi el yazısıyla yazdığı bu yetmiş iki şiir, onun ruhuna, enerjisine ve umuda dair nihai mesajına sahip çıkıyor. TUPAC SHAKUR (2PAC) tüm zamanların en etkileyici ve çok satan rap sanatçılarından biri olarak kaldı. Dokuz tanesi platin ya da altın plak ödülü alan tam on iki çığır açıcı albüm kaydetti. Eğitimli ve yetenekli bir aktör de olan Tupac, aralarında Juice, Above the Rim ve Poetic Justice’in olduğu yedi önemli sinema filminde rol aldı. 25 yaşındayken öldürüldü.
Author:
Tupac Shakur
Tupac Shakur
Estimated Reading Time: 4 hrs. 58 min.Page Number: 175Publication Date: January 2013First Publication Date: 3 February 2009Publisher: Marjinal Kitaplar
ISBN: 9786055334253Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 37.0
Erkek% 63.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Tupac Shakur
Tupac ShakurYazar · 2 books
Tupac sürekli okuyan bir kişiydi. William Shakespeare, Niccolò Machiavelli, Donald Goines, Sun Tzu, Kurt Vonnegut, Mikhail Bakunin,Maya Angelou, Alice Walker ve Khalil Gibran gibi çeşitli yazarlardan ilhamlar almış ve etkilenmişti. Tupac hiçbir zaman kendini hangi dine ait olarak gördüğünü belirtmedi ama 'Only God Can Judge Me' (Beni sadece Tanrı yargılar) gibi şarkılarındaki sözlerinden ve The Rose That Grev from Concrete gibi şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla tanrıya inanıyordu. Birçok analizci bu yüzden onu Deist olarak tanımlar. Karma yasasına inanırdı fakat yalın olarak ölümden sonra yaşama ve örgütlü dinlere inanmazdı. 7 Eylül 1996 tarihinde Tupac, Suge Knight ve Death Row Records grubu Las Vegas'ta bulunan MGM Grand Oteli'nde Mike Tyson -Bruce Seldon boks maçını izlemeye gittiler. Maçtan sonra grup, otelin lobisinde Crips çetesinden Orlando Anderson'u gördü. Çıkan kavgada Death Row grubu Orlando Anderson'u feci şekilde dövdü. Olaydan sonra Tupac ve Suge Knight eğlenmek için Club 662 isimlikulübe gitmek üzere hazırlandılar. Tupac, Suge Knight'ın sürdüğü BMW 750iL araçta ön koltukta oturuyordu ve arkalarında da arkadaşlarından ve korumalarından oluşan uzun bir konvoy vardı. Vurulmasından 20 dakika önce araç kırmızı ışıkta dururken, fotoğrafçının biri Tupac'ın ünlü son fotoğrafını çekmiştir. Saat 23:15'te Suge Knight'ın aracı kırmızı ışıklarda dururken aracın sağından yaklaşan beyaz bir Cadillac, Suge ve Tupac'ın yanında durdu ve arka koltukta oturan kimliği belirsiz biri tarafından mermi yağmuruna tutuldu. Tupac'a 4 adet mermi isabet etti. Mermilerin biri sağ akciğerine isabet etti. Suge Knight ise sadece başına aldığı sıyrıkla kurtuldu. Tupac derhal hastaneye kaldırıldı. Birçok ameliyata alındı. İç kanamayı durdurabilmek için doktorlar son çare olarak sağ akciğerini aldılar. Tupac'ın durumu kritikliğini sürdürdü ve yaşam destek ünitesine bağlandı. 6 gün süren mücadeleden sonra Tupac'ın vücudu pes etti ve 13 Eylül 1996 tarihinde saat 16:03'de hayata veda etti. Resmi ölüm sebebi olarak birden fazla kurşun yarasına bağlı solunum ve kalp yetmezliği açıklandı. Tupac'ın vücudu yakılarak küllerinin bir kısmı annesi tarafından Los Angeles'ın üzerine serpiştirildi, bir kısmı da grubu Outlawz'un üyeleri tarafından uyuşturucuya karıştırılarak çekildi. Ölümünün sonrasında hakkında yüzlerce spekülasyon yapıldı. Hayranlarının çoğu onun ölmediğine inanmaktadır. Hakkında 7 Gün Teorisi (7 Day Theory) ortaya atıldı. Tabi bu efsaneyi çürütecek tezler de ileri sürüldü. "Öldü" denildikten sonra da albümleri çıkmaya devam etti. Bu albümlerden ölümünden sonra yayınlanan I ain't mad at cha'nin klibinde bir vurulma sahnesi vardır ve Tupac'ın gerçek yaşamındaki vurulma sahnesi ile bire bir aynıdır. Ayrıca Tupac, ölümünden bir kaç ay önce Rap müziği bırakıp Gangsterlik yapmak istediğini dile getirmiştir. Ölümü konusunda hala delil yetersizliği ve şüpheler vardır. Bu kadar sene geçmesine rağmen suçlu veya suçlular bulunamamıştır. Onursal Başarıları ve Efsanesi[değiştir] 1995'te çıkan Me Against The World Tupac'ı, şarkıcı hapisteyken albümü 1 numaraya çıkan ilk şarkıcı yaptı. 1996'da Tupac bir yılda iki 1 numara albüm çıkaran ilk rapçi oldu. All Eyez On Me ve The Don Killuminati: The 7 Day Theory 80 Milyona yakın albüm satışıyla Tupac tüm zamanların en fazla albüm satan rapçısıdır. 2002 yılında Hip-Hop Onur Listesine alındı. MTV'nin 2003 yılında yaptığı bir yarışmada Tupac izleyiciler tarafından en iyi rapçı seçildi. 2004 yılında Vibe dergisindeki ankette Tupac, ankete katılanlar tarafından tüm zamanların en büyük rapçısı seçildi. 2005 yılında Rolling Stone dergisi 'Tüm zamanların ölümsüz 100 sanatçısı' sıralamasında 6. sırada gösterildi. 2010 yılında Tupac'ın Dear Mama şarkısı ABD Ulusal Kayıt Sicil Dairesi tarafından 25 şarkılık listeye alındı. Şarkı Tupac'ın kendi annesi ve diğer uyuşturucu, açlık ve ırkçılık gibi sorunlardan ailevi problemler yaşayan tüm annelere gösterilen bir saygı unsuru sayıldı. Tupac bu listeye giren 3. rapçı oldu. (Diğerleri: Grandmaster Flash ve Public Enemy) Papalık tarafından