Bir kurdun doğumundan itibaren dünyayı tanıma çabası, hayatta kalma gayreti, zorlu orman kanunlarından sonra bir de üstüne insan faktörü...
Her ne kadar kurdu hissizmiş gibi okusak da, bir noktadan sonra aidiyet hissinin yanı sıra öfke, nefret ve en sonunda sevgi gibi duygularla tanışmasına tanık oluyoruz.
Biz bir hayvana yaklaşırken kafamızdan neler geçiyorsa aslında onların da benzer kuşkular ve duygular içinde olduğunu, çok ciddi gözlem ve analiz yetenekleri olduğunu görüyoruz.
Siyah İnci adlı eser de bir atın gözünden aktarılan bir kitaptı. Biraz benzer buldum bu iki kitabı.
Neticeten nasıl insanlar olarak aramızda "Allah iyilerle karşılaştırsın." diyorsak, Allah hayvanları da iyilerle karşılaştırsın demek lazım aslında.
Zira iyilik bulaşıcı olduğu gibi nasıl da güzelleştirir her şeyi, hatta vahşi bir kurdu bile.
Keyifli okumalar...
Beyaz DişJack London · İskele Yayıncılık · 200576,8bin okunma
"Bir kimse kişiliğine uymayan bir şeyi yapmaya zorlanamaz. Böyle bir şeye sahip olmak anormal bir biçimde yönünü değiştirip, vücudun içinde büyüyen, acıtan, iltihap toplanmasına neden olan tüylere benzer."
"Kaderini bir başkasının eline bırakmak, var olan sorumlulukların el değiştirmesi demekti. Tek başına durmaktansa birisine dayanmak her zaman kolaydı. Bu, bir çeşit değiş tokuştu."
"Bilinmeyen şey; aslında kötülüklerin, başına gelebilecek en umulmadık felaketlerin tümüydü. Bilinmeyen hakkında hiçbir şey bilmiyor ve bu nedenle her şeyden korkuyordu."