"Avunduğum başka bir şey daha var: İnsanın çocuksu, temiz vicdanı, tohumun içindeki öz gibidir. Bu öz olmadan hiçbir tohum gelişemez ve bizleri ileride ne beklerse beklesin, insanlar yaşadıkça hak, doğruluk denen şey de orada var olacaktır."
Mutlu olmak, bu mutluluğu başkalarına da iletmek ne kolaydı! İnsan her zaman böyle yaşamalı, yaşam hep böyle tatlı geçmeliydi. Ama olmuyordu işte. Mutluluğun hemen yanında, yürekleri dağlayan, insan yaşamını allak bullak eden bir de mutsuzluk vardı.
Belki de onun tek üstünlüğü, başkalarının gözünde küçük düşmekten korkmaması, başkalarının ne diyeceğine aldırmamasıydı. Kendisi de bilirdi ki, bu bakımdan çok seyrek rastlanan mutlu kişilerden biriydi.