"... Keşke hafızamız her zaman güzel anıları saklasa. Hatırladığımız anılarda iç burkan suçluluklarımız hiç olmasa..."
Selam Haftasonu bana yol arkadaşı olan , kısa , hacmi ile müsemma duygu yüklü, okurken düşündüren ve yeri geldiğinde isyan ettiren bir kitap oldu #beyazsabunkokusu .
Beyaz sabun kokusu bana temizliği ve düzeni anımsatıyor. Gürbüz'e ise annesini . Yaralı olduğu ve kimseye göstermeye cesaret edemediği tarafını. Kaç yaşına gelirsek gelelim anne hepimiz için özeldir. Hastalandığımızda , sıkıldığımızda, başımız sıkıştığında sığındığımız limandır . Peki anne konusunu bilmeden, anneden uzaklaştırılan , onun tanımayan çocuklar .... Ne kadar yere sağlam bastıklarını söyleseler ve kendilerini bu konuda ikna etseler de hayatlarındaki eksiklik bir noktada ortaya çıkıyor.
Gürbüz kız arkadaşı ile sorun yaşamış , içten içe kendine hesap sormaktadır. Babasının en kızdığı davranışını kendisi yapmıştır. Hem kız arkadaşını çok özlemekte hem de kendisini affedememektedir. Böyle bir dönemde babaannesinin ölüm haberini alır. Ona ve ablasına annesi gittikten sonra babaannesi bakmıştır . Bu cenazede düşündükleri ve duydukları onun geçmişini tetikler . Bastırdığı anılar birer birer ortaya çıkarken Gürbüz içindeki küçük çocuk ile barışma yolunda adım adım ilerler...
Kitap boyunca Gürbüz 'ün iç çatışmalarını , onun kız arkadaşı ile olan ilişkisini, kendi ailesi ile geçmişte yaşananlar bazında toplum ve aile yapısını, davranışlarını sorgulayan bu hikayeyi eminim benim kadar siz de etkileyici bulacaksınız.