Sonra denizden, gökten, havadan, balıktan, çam ormanlarından, denizin içinde, yanlış okumadınız içinde kaynar su ve iyi su menbalarından, tarih eserlerinden, kalıntılardan, tabii manzaralardan, gün batımlarından, gün doğumlarından, yıldızlardan ve ihmallerden üç gece, dört gün sarhoş oldum. Hazdan, sıhhatten naralar atmak ihtiyacını duyuyor, nara atmanın ifadesi imkânsız şeyler karşısında duyulan keyiften ve acizden ileri geldiğini anlıyorum ve şiire dehalet ediyorum:
*Sonra birden mavilikleri kaplar meneviş
Işık çağıltısında, çılgın ve perde perde
İçkilerden sert, bütün musikilerden geniş
Arzu, buruk ve kızıl kabarır denizlerde..
*(Rimbaud/ Sarhoş Gemi)