Erkeksi Kadınlar - Kadınsı Erkekler

Beyin ve Cinsiyet

Anne Moir

Öne Çıkan Beyin ve Cinsiyet Gönderileri

Öne Çıkan Beyin ve Cinsiyet kitaplarını, öne çıkan Beyin ve Cinsiyet sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Beyin ve Cinsiyet yazarlarını, öne çıkan Beyin ve Cinsiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
:D
İçki erkek beyninin kalıpları arasındaki duvarları açıyor. Bir erkeğe psikoloğu sevdiği kadına duygularını daha iyi göstermesini tavsiye etmiş, erkek de gidip kadının arabasını yıkamış! İşte erkeğin dünyası böyle. Bu dünyada işin, nesnenin ve aktivitenin değeri var. Erkek aşkının somut kanıtı olarak kadını yemeğe, tatile ve hatta tuttuğu takımın maçına götürür. Kadın açısından ise dostluğun ve yakınlığın kriterleri arasında güven duymak ve güven duyulan biri haline gelmek vardır.
Sayfa 134 - Pencere yayınları Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Sesinizi yükseltmeyin beyler :)
Kadınların işitme yetenekleri de daha gelişkin. Kıyaslamalı araştırmalar kadınların seslere karşı daha hassas olduklarını ortaya koyuyor. Musluktan suyun damlaması kadını yataktan kaldırmaya yeterken, erkek bu sese uyanmıyor bile. Belirli bir şarkının ezgisini doğru mırıldanan kadınların sayısı erkeklere göre altı kat daha fazla. Kadınlar sesin tonunundaki çok minik değişiklikleri bile algılayabiliyorlar. Herhalde kadınların erkek arkadaşlarına sık sık sordukları "şimdi benle niye sesini yükselterek konu­şuyorsun?" serzenişinin ardındaki neden de bu hassaslık olsa gerek.
Sayfa 29 - Pencere yayınları Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Reklam
Ergenlik çağı erkek çocukların hayatını bir fırtına gibi altüst ediyor: testosteron hormonu erkek çocuklarda kızlardakinden 20 kat daha fazla artıyor. Bu hormon kas geliştiren bir steroid olduğundan, erkek çocuklar ansızın büyümeye başlıyorlar. Erkek çocukların vücudundaki alyuvarların sayısı da hızla artmaya başlıyor. Vücutta enerji oluşmasında yakıt rolü üstlenen oksijen alyuvarlarla taşındığından, erkek çocuklar bu nedenle kız çocuklar karşısında fizyolojik bir avantaj kazanıyorlar. Daha aktif oluyorlar, fiziki olarak daha yorucu günlük hayat yaşıyorlar.
Sayfa 86 - Pencere yayınları Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
"Evlilik mükemmel bir kurum, ama kim hayatını bir kurumda geçirmek ister ki?" der eski bir fıkra. Ama galiba çoğumuz bu kurumu seviyoruz. Bugün artık boşanmaların sayısını eskiye gö­re çok arttığı bir gerçek -özellikle yasalar ve kadınların artan ekonomik bağımsızlığı buna imkan tanıyor-. Batı dünyasında insanların % 93'ü iyimserce bu işe girişiyor ve bir "yabancı"ya "sadakat yemini" ediyor. Evliliklerin % 75'i kalıcı oluyor. Ama evlilik gemisi karaya otursa bile, boşananların çoğunluğu, daha önceki acı deneylerini bir anda unutup, yeni ümitlerle başını "boyunduruğa" tekrar sokuyor.
Sayfa 151 - Pencere yayınları Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Peki cinsel sapmaların biyolojik nedeni ne? Eğer daha ana karnında çocuğu etkileyen, sonra da cinselliğini belirleyen sürecin açıklaması hormonlarda gizliyse, bu hormonları orjinal normal dengesinin dışına taşıran neden ne? Bu soruya yanıt yine fare deneylerinde bulundu. Yaşanan yo­ğun stres sonucu farelerin rahminde erkek cinsel hormonu salgı­lanmasının azaldığı farkedildi. Eğer hamile fareler stres altında yaşamaya zorlanırlarsa, doğan erkek yavruların daha sonra erkek farelere cinsel yakınlık duyduğu, yani eşcinsel oldukları tespit edildi. Bunun nedeni annelerinin stres altında kalmasıydı.
Sayfa 148 - Pencere yayınları Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Simone de Beauvoir
insan ırkı kadınların kanını emiyor. Kadınlar bütün insanlık için yaşıyor. Erkeklerin ise kendi kendileri için yaşamaktan başka bir işleri yok bu dünyada. Erkeğin hırsının yaşlandıkça azalması, iki cinsiyet arasındaki farklılıkların da yaşlandıkça kademeli olarak azalması ilginç bir paralellik gösteriyor. Erkekler yaşlandıkşa
Sayfa 106 - Pencere yayınları Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.