Aşık İhsani 1930'da Diyarbakır'da doğdu. Babası öldükten sonra, dul ve yoksul annesinin boyuna, bir hükümlüye takılan zincir gibi takılı kalmıştır. İhsani, yoksulluk nedeniyle altı yaşına geldiğinde 3 kilo ekmek karşılığına bir köy ağasına satılmıştır. Okulda okumayan Aşık İhsani, buna karşın çağdaş şiirler yazıp söylemiş, başarılı olup ünlenmiştir. "... İhsani ile söz konusu olan başka şey. Bunu söylerken Bob Dylan'ı, Joan Baez'i, 'Gospels'in politik olmuş kara derili şarkılarını düşünüyorum. "Ray Charles'ın ya da John Holiday'in çığlık türküsü, Charlie Mingus'un yakarı türküsü, Bob Dylan ya da Joan Baez'in yakınma türküsü, Leo Ferre, Branssens'in taşlanma türküleri İhsani'nin sözlerindeki şiddetle karşılaştırıldıklarında adeta çekingen kalırlar. Yalnızca Vietnam savaşına karşı koyan dünya ozanlarında görülen açık sözlü sertlik, İhsani şiirinin ilk göze çarpan özelliğidir. İhsani bu öfkeyi, bu sertliği halkına karşı olan her şeyi yermekte kullanıyor. Kibarlar belki bu tondan inciniyorlar ama bu akım, bu hareket rayına oturmuştur..." (Le Monde)
Ne günlere duruyorsun arkadaş
Yürü kalk olanca hızınla yürü
Bıçak geldi ta kemiğe dayandı
Karınla oğlunla kızınla yürü
Sözüm sana işçi kardeş bak dinle
Gün bugündür yürü zaman seninle
Ayağından kesilirsen elinle
Olmazsa dişinle dizinle yürü
